| 
						 
						14 
						NİSAN 2007 HPG BİM AÇIKLAMASIDIR  | 
				 
			 
				
								
								
								
								SAVAŞ KURALLARINI HİÇE SAYAN TÜRK ORDUSUNA BÜYÜK 
								DARBE; 
			
								
								
								23 ASKER ÖLDÜRÜLDÜ 
			
			 
       
			
			Basına ve kamuoyuna; 
  
			
			1- 7 Nisan gecesinden Dersim, 
			Bingöl, Erzincan ve Elazığ askeri güçlerinin yanı sıra itirafçıların 
			da kullanıldığı kapsamlı bir operasyon başlatılmıştır. 8 Nisan’da 
			sabah saat 00.08 sularında 6 kobra desteğinde 30 skorsky 
			helikopterle Kığı, Yedisu ve Pülümür’ün tüm stratejik alanlarına 
			indirmeler yapılarak yürütülen operasyona 20 bini aşkın askeri güç 
			katılmıştır. Bağır, Kızılmecit, Kevut, Lameç, Çomak, Piréxarıka, 
			Peri ve Gol alanlarını kapsayan operasyonda operasyon güçleri ile 
			gerillalarımız arasında çok şiddetli çatışmalar yaşanmıştır. 8 
			Nisanda Lameç’te yaşanan temas şiddetli bir çatışmaya dönüşmüştür ve 
			bu çatışmada 1 Üsteğmen, 1 Astsubay ve 3 Uzman çavuş olmak üzere 
			toplam 21 asker öldürülmüştür.  
			4 saat boyunca iç içe süren bu şiddetli çatışmanın ardından gerilla 
			birimlerimizin bulunduğu alan çembere alınmış ve çatışmalar burada 
			da gece boyunca sürmüştür. Ertesi gün de çatışmalar sabah 6.00’dan 
			15.00’e kadar devam etmiştir. Gerilla güçlerimizin direnişini 
			kıramayan Türk Ordusu, güçlerini çatışma alanından geriye çekerek 6 
			Kobra ile çatışma alanını yoğun şekilde bombalamıştır. Bu 
			bombalamada uluslar arası yasalarca kullanımı yasak olan bazı 
			maddelerin kullanılması sonucu 4 Gerillamız şehit düşmüştür. Bu 
			bombalamada patlamayan bazı bombalar gerilla güçlerimizin elindedir. 
			Bu maddeler hakkında ayrıntılı bilgi daha sonra kamuoyuna 
			duyurulacaktır.  
			
			2- Aynı operasyonda 9 Nisan günü 
			Gabzo sırtlarında bir çatışma daha yaşanmış ve burada da 2 Uzman 
			çavuş ölmüş, 2 asker de yaralanmıştır. Ayrıca 10 Nisanda Piréxarıka 
			sırtlarında yaşanan çatışmada düşman kayıpları hakkında bilgi 
			edinilememiştir. 
  
			  
			
			Son çatışmalarda şehit düşen 
			gerillalarımız: 
			  
			CİHAT BANDOZ 
			HACI GÜLBAHÇE 
			 
			
			 1971 
			yılında Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde dünyaya gelen Cihat yoldaş, 
			Ekonomik durumu normal, çiftçilikle uğraşan bir ailede büyür. Anne 
			adı Habibe, Baba adı Mustafa’dır. Ailede mücadelenin yükselişinden 
			bu yana gelişen bir etkileme sonucu doğal bir yurtseverlik hakimdir. 
			Liseden mezun olduktan sonra 1990’lı yıllarda evlenen Cihat yoldaşın 
			iki de çocuğu olur. O süreçte savaşın kızgınlığı onların da 
			çevresinde sıcaklığını gösterir. 1992 yılında 10 gerillanın bir 
			çatışmada şahadete ulaşmasından ve düşmanın zafer naraları 
			atmasından sonra devlete karşı büyük bir tepkisi gelişir. 1993 
			yılının Ağustos ayında Almanya’ya çıkar. O şehit arkadaşlara karşı 
			kendini sorumlu görerek çalışmalara sınırsız katılma istemi sonucu 
			1995 yılında partiye katılarak resmi düzeyde Paris ve Bremen’de 
			bölge düzeyinde faaliyetler yürütür. 1998 yılında ülkeye geçme 
			kararı çıkınca adeta yerinde duramaz. Parti Merkez Okulunun son 
			devresine gelme şansını yakalayan Cihat yoldaş, buradan 1998 yılının 
			Ağustos ayında İsmail arkadaşın grubuyla Erzurum eyaletinde ülke 
			sahasına geçer. Bu eyaletteki zorlu pratiklerin hepsinde büyük 
			fedakarlıkla çalışan Cihat yoldaş, iş bitiriciliği, hassasiyeti ve 
			durmak bilmeyen azmiyle yaşamda sürekli göze çarpan, kişiliğiyle 
			ortamı etkileyen bir özelliği vardı. Behdinan alanına geldiğinde 
			Akademi ve kurum çalışmalarında da kalan Cihat yoldaş, örgütsel 
			duruşu, pratik alışkanlıkları ve siyasi süreci değerlendirmedeki 
			kıvrak zekasıyla burada da genel arkadaşlara güven aşılayan, pratik 
			ve teorik her iki sahada da etkinliğini çabucak hissettiren 
			kişiliğiyle çalışmalarda etki bıraktı. 2006 yılında Erzurum 
			eyaletine tekrardan gitme yönündeki önerisi uygun görülünce 
			hazırlıklarına başladı. Coşkulu bir kalabalığın tek bir yürek, tek 
			bir istem ve büyük umutlarla yolcu ettiği grubuna öncülük ederken 
			başı dik ve güvenle etrafına bakıyordu. İki yıllık bir aradan sonra 
			anılarını tazeleyeceği mekana, Erzurum’a tekrar döndüğünde eski 
			tecrübelerine daha çok tecrübe ve birikim kattı. Eyalete giderken 
			bile yolda komutanlık yaptığı gruptaki arkadaşlara coşku ve güven 
			katarken aynı zamanda tedbir ve disiplini de elden bırakmayan 
			hassasiyetini herkes konuşuyordu. Kürdistan dağlarında onuruna ve 
			özgürlüğüne tahammül edemeyen, özgür yaşama kast eden düşman 
			tarafından atılan kimyasal sonucu üç arkadaşıyla birlikte şehitler 
			kervanına ulaşırken, her zaman kişilik özelliklerinin başka yürekler 
			ve beyinlerce devam ettirileceğine dair inancımızı ve sözümüzü 
			yineliyoruz.  
			 
			 
			AGIR BİNGÖL 
			AYDIN DEMİR 
			 
			
			 1981 
			yılında Bingöl merkezde doğdu. Orta halli yurtsever bir ailede 
			büyüyen Agır yoldaş, ilkokulu bitirdikten sonra çeşitli işlerde 
			çalışır. Anne adı Kudret, baba adı Keyfi’dir. Gençlik süreçlerinde 
			yurtsever kitleyle tanışarak legal faaliyetlere katılır. Delil dolu 
			kişiliği, onun birçok işten korkmadan, kaygısızca üzerine gitmesini 
			geliştirdi. Elini attığı her işte, canı gönülden katıldığı her 
			çalışmadan başarıyla döndü. Gerillaya olan özlemi ve halkının 
			savaşçısı olma istemi 2004 yılının baharında gerillaya katılma 
			kararına götürdü. Xakurke alanında eğitim aldıktan sonra bir süre 
			pratik taburlarda kalır. 2006 yılında kuzey eyaletlerine gitmek için 
			yaptığı öneri sonrası girdiği yoğunlaşmalar sonrası Erzurum 
			eyaletine gitmek için artık hazır bir durumda bekler. Zor 
			pratiklerin üstesinden rahatlıkla gelebilecek olan düşünce 
			sistemini, onunla sohbet eden her arkadaş anlıyordu. Böyle bir güçle 
			grubuna güç katarak düştüler yollara. Önderliğimize yapılan alçakça 
			uygulamalara cevap olmanın öncülüğüne soyunan bu yoldaşlarımızın 
			girdiği kahramanca çatışma sonrası ulaştıkları mertebe, bütün HPG 
			gerillalarının alnında bir yıldız, yüreğinde bir güneş olacaktır.
			 
			 
			 
			BOTAN BEHDİNAN  
			ÖZBEY YALÇIN 
			 
			
			 1980 
			Yılında Muş’ta doğan Botan yoldaş yurtsever bir ailede büyür. Xweti 
			aşiretinden olan Botan yoldaşın Anne adı Makbule, baba adı 
			Kamuran’dır. Liseyi bitirdikten sonra fayans ustası olarak çalışan 
			yoldaşımız arayışlarının ve özgürlük mücadelesinin beyninde 
			yarattığı ışığın cevabını metropollerde yaşadığı süreçte bulur. 
			Gençlik çalışmalarından etkilenen Botan yoldaş, bir emekçi ve bir 
			öğrenci olarak 2001 yılında özgürlük dağlarına gelerek kendi 
			halkının işçisi ve öğrencisi olmanın en doğru yol ve çözüm olacağını 
			görür. Bu düşünce bütün yaşamına nüfus ettiği müddetçe artık içinde 
			bulunduğu rutin yaşamın, insani duyguları ve düşünceleri öldüren 
			yaşamın acımazlığına güçlü bir kararlılıkla son vermek ister. 
			Saflara geldiğinde hızlı bir şekilde pratik sahalarda kalma istemi 
			ve emektarlığına parti yapısı saygı ve gösterir. Botan yoldaş ter 
			döktükte sevilir, yaptığı işlerin güvencesi oldukça da sayılır. Kısa 
			bir sürede olgun yaklaşımları ve yaşam ölçüleriyle bir düzey 
			yakalar. Aldığı tecrübeyi kuzey sahalarında daha da pekiştirmek için 
			yaptığı öneri sonrası 2006 yılında Erzurum eyaletine düzenlenir. 
			Erzurum’a ulaştıklarından kısa bir süre sonra kış sürecinde 
			Önderliğimize uygulanan ağır tecride ve zehirlenme durumuna karşı, 
			HPG’nin bir fedaisi olarak eylemlerle gereken cevabın verilmesinin 
			bir görev olduğunu bilir. Düşmanın durmak bilmeyen tasfiye planı 
			dahilinde yürüttüğü operasyonlardan birinde, verdikleri kayıplardan 
			sonra çılgına dönen ve eline bir şey geçmeyen alçak düşmanın tek 
			çare olarak görüp Kürdistan’ın diğer bölgelerinde de bir çok kez 
			kaçınılmaz yöntem olarak seçtiği kimyasal kullanma sonucunda 
			şahadete ulaştı.  
			 
			 
			HAKİ DARA 
			RAMAZAN KAPLAN 
			 
			
			 1983 
			yılında İstanbul’da doğan Haki yoldaş, Aslen Erzurum Karayazı’lıdır. 
			Anne adı Halide, baba adı Fahrettin’dir. İstanbul’da doğup büyümenin 
			beraberinde getirdiği avantaj ve dezavantajlı bütün durumlardan 
			bizzat etkilenen Haki yoldaş, böyle bir döngüde, çalışma ve yaşam 
			koşulları içerisinde özellikle Kürt gençlerinin sadece fiziklerinden 
			yararlanıp kullanıp atan özelliğinden korunmak için eğitimine 
			sürekli önem vermeye çalışır. Liseden mezun olduktan sonra, 
			metropoldeki çalışmalar, kitlesel eylemlilikler, PKK’nin halk 
			nezdinde büyümesinin onda yarattığı etkiler bunların hepsi, Haki 
			yoldaşın içinde bir kararlılık hissi büyütür. Bunu sürekli beyninde 
			yaşanılması gereken bir dünya ve insani ilişkiler olarak 
			karşılaştırır. 1999 yılında halkımızın ve hareketimizin güneşi olan 
			Önder APO’nun esaretinden sonra bir Kürt bireyinin artık bir Kürt 
			militanı olması gerektiğinde netleşir. Katılıp yapıp ülke sahasına 
			geldiğinden sırasıyla Erzurum, Dersim, Gare ve Kandil alanlarında 
			kalır. 2004 yılında tekrardan ilk katıldığı mekana, memleketine 
			gerillacılık yapmaya giderken çok mutlu ve bunu etrafa saçtığı 
			gülücüklerle arkadaş yapısına yansıtıyordu. Kutsallık derecesinde 
			emek ve yoğunlaşma isteyen böylesi kritik bir görevi, güçlü 
			kişiliğiyle aşacağından emin olduğunu bilerek, emin adımlarla kuzeye 
			yöneldi. Çalışmalarıyla arkadaşlara güç ve moral verdi. Şahadetiyle 
			de aynı güç ve morali yükseltmenin bizim için bir görev haline 
			geldiğini de kimse unutmayacak.  
			 
  
				
			
								 |