Basına ve Kamuoyuna!

2022 yılı mücadelesi tarz, taktik, direniş düzeyi ve sergilenen kahramanlık destanlarıyla Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın 41 yıllık mücadele tarihine damgasını vuran bir yıl oldu.

Bakurê Kurdistan’dan Medya Savunma Alanları’na kadar gerillanın kimyasal silahlara ve her türlü savaş teknolojisine karşı fedaice direndiği, arazi ve tünellerde uzman tim tarzıyla düşmana ağır darbeler vurduğu bir gerçeklik açığa çıktı. 2022 yılında fedai eylemler başta olmak üzere devrimci operasyonlarla büyüyen gerilla direnişi Kurdistan Özgürlük Hareketi’nın tasfiye edilemeyeceğini dosta düşmana kanıtladı. Apocu fedai ruh ve yenilmez militanlığını temsil eden 2022 yılı mücadelesinin fedai öncüleri olan Sîdem Egîd, Bozan Kendal Kerboran, Zagros Hêvî, Şoreş Tebqa, Zagros Med ve Yılmaz Dêrsîm yoldaşlarımızı sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.

Türk devletinin inkar, imha ve işgal saldırılarına karşı halkımızın varlığını koruyup özgürlüğünü sağlamaya çalışan yoldaşlarımız tarihi bir rol oynadılar. Kurdistan dağlarında yükselttikleri fedaice mücadelenin etkisi dünyanın dört bir yanındaki yurtsever halkımızı etkileyerek Apocu Hareket’in etrafında kenetledi. Direniş destanlarıyla adlarını tarihe yazdıran Sîdem, Bozan, Zagros, Şoreş, Zagros ve Yılmaz yoldaşların tarihi mücadelesi tüm halkımıza büyük bir umut, güç ve moral kaynağı oldu. Yüksek cesaretleri ile tüm Kurdistan gençliğine ilham veren ve yol gösteren yoldaşlarımız, halkımızın özgür geleceği için hesapsızca şehadete yürüdüler. Alın teri, kanları ve canlarıyla bizleri bugünlere getiren fedai yoldaşlarımızı en içten duygularla anarken, Onlar huzurunda tüm şehitlere bağlılık sözümüzü yineliyor, zafer kararlılığımızı belirtiyoruz.

Bu temelde şehit yoldaşlarımızın değerli aileleri başta olmak üzere yurtsever Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz.

Şehit yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Sîdem Egîd – Zeynep Kaplankıran

Bozan Kendal Kerboran – Ali Kaya

Zagros Hêvî – Muhammed Saadetxan

Şoreş Tebqa – Fuat Mustafa

Zagros Med – Sinan Can

Yılmaz Dêrsîm – Diyar Nasıro

Sîdem yoldaşımız aslen Çewlîkli bir ailenin ferdi olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Ailesinin uzun bir süre önce İstanbul'a yerleşmesi nedeniyle burada doğup büyümek zorunda kalan yoldaşımız, belli bir ölçüde Türk devletinin asimilasyon ve soykırım politikalarından etkilense de taşıdığı Kürtlük cevherini her zaman korudu. Üniversite okumak için gittiği Ankara'da devrimci, yurtsever öğrencilerle tanışan yoldaşımız, bu vesile ile mücadelemizi de tanımaya başladı. Zaman içerisinde Kürt gerçekliğini daha fazla merak eden yoldaşımız, bu temelde hem araştırmalara girişti hem de özgür Kürtlüğü yaratma mücadelesi veren Apocu Hareketi tanıma sürecine girdi. Arkadaşlarıyla yaptığı tartışmalarla belli bir düzeyde hem Kürtlüğü hem de mücadele gerçekliğimizi tanıyan Sîdem yoldaşımız, yurtseverliğin önemli merkezlerinden biri olan Amed'e geçerek toplumumuzda yaşanan değişimi gözleriyle görmek istedi. Amed'e gidişiyle yaşamında yeni bir sayfa açılan yoldaşımız, halkımızın örgütlülük, bilinç, irade ve mücadele düzeyi karşısında hayranlığını gizleyemedi. Kürtlerin dışarıdan anlatıldığı gibi Ortaçağ karanlığına saplanıp kalmadığını, aksine tüm Ortadoğu ve dünyaya örnek ve öncü olabilecek bir toplumsal aydınlanmayı yaşadığını gördü. Sîdem yoldaşımız, bu gerçekliğin bir parçası olmak istedi. Toplumumuzdaki bu değişim ve dönüşümün mimarı olan Rêber Apo gerçekliğini ve felsefesini tanımadan ve anlamadan yaşananları anlamayacağının farkında olan yoldaşımız, bu temelde Önderlik savunmaları ve çözümlemeleri temelinde kapsamlı bir eğitim sürecine dahil oldu. Bir yandan da özgür basın çalışmalarında yer alan Sîdem yoldaşımız, Kurdistan'da özgür basının büyük bedeller verilerek yaratıldığının bilinciyle bu çalışmalara katıldı. Bu süreçte Sîdem yoldaşımızın dikkatini çeken en önemli husus; kadınların ulaştığı özgürlük düzeyi oldu. Kendisini Rêber Apo'nun özgürlük felsefesi ile geliştiren ve yeniden yaratan kadının topluma her alanda öncülük yaptığına şahitlik etti. Kadınlarla yaptığı tartışmalarla "xwebûn" yani ‘’kendi olma’’ kavramı ile tanışan yoldaşımız, yaşadığı yoğunlaşmalarla aslında şimdiye kadar kadınların hep başkasının olduğunu, kadınların kendisine ait hiçbir şeyinin olmadığını fark etti. Artık kendisine yeni bir yaşamın kapılarını aralaması gerektiğini düşünen Sîdem yoldaşımız, bunun ancak Rêber Apo'nun özgürlük felsefesi rehberliğinde olacağını belirtti. Aynı zamanda sistem içinde özgürlük ihtimalinin çok düşük olduğuna kanaat getiren yoldaşımız, ancak kapitalist sistem yaşamından koparsa gerçek anlamda özgürlük ve hakikat yoluna girebileceğini düşündü. Bunun da ancak Kurdistan dağlarında gerilla saflarına katılarak mümkün olabileceğinin bilincinde olan yoldaşımız, 2011 yılında okuduğu Hacettepe Üniversitesi'ni ikinci sınıfta terk etti ve yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek Amed'den gerilla saflarına katıldı.

Amed’de bir süre kalan Sîdem yoldaşımız, daha sonra Medya Savunma Alanları'na geçti. Garê bölgesinde yeni savaşçı eğitimlerine dahil olan yoldaşımız, burada aldığı ideolojik eğitimlerle daha önce başladığı yoğunlaşmalarını daha da derinleştirme fırsatına kavuştu. Aldığı eğitimlerle öz gücünü ve iradesini tanıma imkanı bulan yoldaşımız, sistemin kadına biçtiği rollerin aslında köleliği derinleştirmekten başka bir işe yaramadığını daha iyi kavradı. Gerilla saflarına istekli ve bilinçli bir katılım sağladığı için dağ ve gerilla yaşamına uyum sağlamakta zorluk yaşamayan yoldaşımız, ulaştığı bilinç düzeyi ve yaşamsal tecrübeleri ile yoldaşlarına da yardımcı olarak onların kendilerini geliştirmelerinde emek ve çaba sahibi oldu. Gerillanın aynı zamanda halkımızın savunma gücü olduğunun bilincinde olan yoldaşımız, birçok gerilla taktiğini öğrenerek süren savaş sürecine aktif bir katılım sağlamak istedi. Eğitimini bitirdiğinde artık yetkin bir YJA Star gerillası olan yoldaşımız, büyük bir heyecan ve coşku ile yüzünü pratik çalışmalara döndü.

Yine Garê bölgesinde çalışmalarına devam eden Sîdem yoldaşımız, burada daha fazla deneyim kazandı. Gerillacılığın birçok detayına hakim olan yoldaşımız, düşman saldırılarının yoğun olduğu Zap bölgesine geçmek için yoğun bir ısrarın sahibi oldu. Yaşamdaki duruşu ve iddialı katılımı ile yoldaşlarına güven veren yoldaşımız, 2013 yılında Zap bölgesine geçerek buradaki direnişe katıldı. Birçok eylemin hazırlık aşamasından, pratikleşmesine kadar birçok aşamasında emek verdi. Fedakar kişiliği sayesinde yoldaşlarının saygısını kazanan yoldaşımız, hiçbir zaman kendisini yeterli görmedi. Her zaman mücadelesini büyütmenin arayış ve çabasında olarak Rêber Apo ve şehitler gerçekliğine layık olmak istedi. Zap'ta da bir süre mücadele yürüten yoldaşımız daha sonra Qendîl bölgesine geçerek mücadelesini sürdürdü. Burada daha çok siyasi ve ideolojik alanda mücadele yürüten yoldaşımız, birlikte mücadele ettiği yoldaşlarının örgütsel ve yaşamsal tecrübelerinden dersler çıkarmayı başardı. Artık kendisinden emin ve ne istediğini bilen bir Apocu kadın militan olan yoldaşımız, bu süreçte güçlü bir yoğunlaşmayı yaşadı.

DAİŞ çetelerinin Başûrê Kurdistan'daki halkımıza yönelik soykırım saldırıları başlatması üzerine halkımızın yanında olmayı bir militanlık görevi olarak gören Sîdem yoldaşımız, hiç tereddüt etmeden yüzünü Mexmûr ve Kerkuk alanlarına döndü. Burada halkımızla birlikte direnişe aktif bir şekilde katılan yoldaşımız, birçok eylemde yer aldı. Devlet ordularının karşısında direnmeden kaçtığı DAİŞ çetelerinin üzerine cesaretle giderek yaratılan korku duvarlarını yıkan öncü yoldaşlarımızdan biri oldu. Yaklaşık bir yıl kadar kaldığı bu yoğun savaş alanında görevini başarılı bir şekilde tamamlayan Sîdem yoldaşımız bir kez daha Medya Savunma Alanları'na döndü.

Bu sefer Metîna bölgesine geçen yoldaşımız, gerilla saflarına yeni katılan yoldaşlarının eğitimi ile ilgilenme görevini üstlendi. Her bir yoldaşının gelişiminden ve gerilla ile bütünleşmesinden kendisini sorumlu gören Sîdem yoldaşımız, kavratıcı ve kazanımcı tarzı sayesinde tüm yoldaşlarının kısa sürede gerilla mücadelesini anlamasını ve dağ yaşamına uyum göstermesini sağladı. Aynı zamanda mücadelesini büyütmek için yoğunlaşan yoldaşımız, özellikle Bakurê Kurdistan'da yaşanan yoğun mücadeleye cevap olmak istedi. Öz yönetim direnişi ve gerçekleşen fedai eylemler sırasında yaşanan şehadetlerden derinden etkilenen yoldaşımız, ısrarla Bakurê Kurdistan'a geçme önerisinde bulundu. Önerisi yoldaşlarınca kabul edilen Sîdem yoldaşımız, 2016 yılında Botan'a geçti. Botan’ın mücadelemiz açısından öneminin farkında olan yoldaşımız özellikle Botanlı kadınların düşman karşısındaki duruşundan derinden etkilendi. Onların Kürtlük değerlerine sahip çıkmaları, Kürt kültür ve dilini korumak için gösterdiği çaba Sîdem yoldaşımız için ilham kaynağı oldu. Botan alanında henüz birkaç ayı geçmeden gerçekleşen bir düşman saldırısında ağır bir şekilde yaralanan yoldaşımız, tedavi amacıyla bir kez daha Medya Savunma Alanları'na geçmek zorunda kaldı. Yüksek morali ve kararlı tutumu sayesinde yaralarını hızla saran yoldaşımız, yaptığı bir değerlendirmede yaşadığı yaralanmanın kendisini daha da bilediği, mücadele azim ve kararlılığını daha da güçlendirdiğini ifade etti. Bu nedenle iyileşir iyileşmez uzun bir süredir üzerinde yoğunlaştığı Hêzên Taybet çalışmalarına katılma istemini pratikleştirmek istedi.

Fedailiğin önce ruhta başladığını vurgulayan Sîdem yoldaşımız, bu ruhu kendisinde yaratmak için uzun süre yoğunlaştığını, kendisini dirhem dirhem bu amaçta erittiğini ve tam bir adanma ile bu amacını gerçekleştirmek istediğini belirtti. Bu nedenle yaptığı öneri kabul edilen yoldaşımız, büyük bir coşku ve heyecanla Hêzên Taybet çalışmalarına katıldı. Burada aldığı eğitimlerle var olan yoğunlaşmasını derinleştirme ve pratik projelere dönüştürme imkanı buldu. Bu yönüyle öncülük misyonuna denk bir katılım gösterdi. Sîdem yoldaşımız ideoloji kadar askeri çalışmalara da önem vererek olası bir düşman saldırısına karşı her zaman tetikte oldu. Askeri düzen, disiplin, duyarlılık ve atiklik konularında önemli bir düzeyi kişiliğinde temsil etti. Eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra Hêzên Taybet bünyesinde önemli çalışmalarda yer aldı. Mücadelemizin gelişmesinde ve yenilmezliğinde büyük emek ve çabaları oldu.

Türk ordusunun 2021 yılından itibaren Metîna, Zap ve Avaşîn bölgelerine saldırması üzerin ısrarla savaşın yoğun olduğu alanlara gitmek isteyen Sîdem yoldaşımızın önerisi kabul edildi. İhtiyaçlar temelinde Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde bulunan Girê Bahar Direniş Alanı’na geçmesi uygun görüldü. Buradaki direnişe dahil olan yoldaşımız, ilk günden itibaren fedakarlığı, militanca duruşu ve düşmana vurma isteği ile öne çıktı. Bu nedenle tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinen yoldaşımız, buna denk bir mücadelenin sahibi olmak için var gücüyle mücadele etti. Ancak yürüttüğü mücadelenin onu hayallerine kavuşturabileceğinin farkında olan yoldaşımız, bir an bile ne tereddüt etti, ne de kendisini herhangi bir çalışmadan geri çekti. Bu özelliğiyle örnek bir YJA Star gerillası ve fedai bir militan oldu. 12 Ekim 2022 günü Girê Bahar alanında gerçekleşen bir saldırıda şehadete ulaşan Sîdem yoldaşımız, bir fedai olarak son nefesine kadar özgürlük değerlerine bağlı kalmayı başardı. Yoldaşları olarak Sîdem yoldaşımızın özlemini duyduğu kadın özgürlüğüne dayalı demokratik özgür yaşamı mutlaka yaratacağız.

Bozan yoldaşımız, Mêrdîn'in Kerboran ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin Kürt kültür ve geleneklerini en sade ve özlü bir şekilde yaşamasından dolayı Bozan yoldaşımız da bu şekilde yetişti. Ailesinin Özgürlük Hareketimizin ilk yıllarından itibaren mücadele içerisinde olmasından dolayı küçük yaşta Hareketimizi tanıma şansına sahip oldu. Özellikle dayısı Bozan – Halil Tunç yoldaşımızın 1988 yılında gerilla saflarına katılması ve 1990 yılında Mêrdîn'de şehadete ulaşması tüm aile üzerinde olduğu gibi Bozan yoldaşımızı da etkiledi. Dayısı Şehîd Bozan'ı hiç görmemesine rağmen O'nun kahramanlık destanlarını dinleyerek büyüdü. Kendisine O'nu örnek aldı, yolunu yolu olarak bildi. Her Kürt çocuğu gibi düşman gerçekliğini de erkenden tanıyan Bozan yoldaşımız, halkımıza dayatılan soykırım saldırılarını kişiliğinde boşa çıkardı. Her ne kadar Türk okullarında 12 yıl okuyup ağır asimilasyon ve soykırım saldırılarıyla yüz yüze kalsa da kendisini var eden Kürtlük değerlerini korumayı başardı. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin yurtsever ve özgürlük mücadelemize bağlı olmalarından dolayı adeta mücadele içerisinde büyüyen Bozan yoldaşımız, her zaman toplumsal sorunlara karşı duyarlı oldu. Kendisini halkımıza karşı sorumlu gören yoldaşımız, halkımızın en temel ihtiyacı olan özgür yaşamı yaratmak için mutlaka mücadele içerisinde olması gerektiğinin bilincindeydi.

Bu temelde gençliğinin ilk dönemlerinden itibaren mücadeleye katıldı. İlk olarak yurtsever devrimci gençlik çalışmalarında yer aldı. Böylece Rêber Apo ve mücadele gerçekliğimizi yakından tanıma şansına ulaşan yoldaşımız, her geçen gün çalışmalara daha aktif katıldı. Sistemin özünden çıkarmak istediği ve böylece mücadeleden uzaklaştırmaya çalıştığı gençlere ulaşarak onları hakikatle buluşturan Bozan yoldaşımız, her birinin Apocu Harekete katılmasında büyük bir emeğin sahibi oldu. Aynı zamanda kendisinde öz savunma bilinci geliştiren yoldaşımız, düşman saldırılarına karşı halkımızın kendisini koruması için yoğun bir çaba gösterdi. Halkımızın kendisini toplumsal, siyasi, ekonomik ve daha birçok alanda örgütlemesi için sürekli tartıştı, çalıştı ve yol gösterici oldu. Başarılı pratiği ile düşmanın da dikkatini çeken Bozan yoldaşımız, yürüttüğü çalışmalar nedeniyle 2012 yılında düşmana esir düştü. 8 ay zindanda kalan yoldaşımız, buranın da bir direniş alanı olduğunun bilinciyle yaklaştı. PKK’nin zindan direniş geleneğine bağlı bir duruşun içerisinde olan Bozan yoldaşımız, tüm işkence ve baskılara karşı direnmeyi esas aldı. Aynı zamanda bir akademi olarak ele aldığı zindanda kendisini ideolojik ve teorik anlamda geliştirdi. Böylece mücadele gerçekliğimizi daha iyi tanıdı. Zindandan çıktıktan sonra mücadeleyi büyütme kararlılığına ulaşan Bozan yoldaşımız, milislik faaliyetlerine başladı. Böylece gerilla ile birebir iletişime geçme şansı yakaladı. Gerillanın yoldaşlık ilişkilerinden ve komünal yaşamından etkilenen Bozan yoldaşımız, bundan büyük güç ve moral aldı. Bir milis olarak sergilediği pratik ve yaptığı çalışmalar bir militandan daha fazla etkili olmasını sağladı. Israrla gerilla saflarına katılmak isteyen Bozan yoldaşımızın isteği, yürüttüğü önemli çalışmalardan dolayı sürekli ertelendi. Fakat Şengal ve Rojava'da halkımıza yönelik tarihin en acımasız saldırıların gelişmesi ve halkımızın soykırım tehlikesi ile yüz yüze olması Bozan yoldaşımızın gerilla saflarına katılmadaki ısrarını sürdürmesini sağladı. Böylece 2014 yılında yüzünü Egîd, Adil, Gülbahar ve Bedranlar’ın diyarı Gabar'a dönerek gerilla saflarına katıldı.

Gerilla saflarına katıldığında dayısı Şehîd Bozan – Halil Tunç yoldaşımızın ismini alan Bozan yoldaşımız, ilk eğitimlerini Gabar'daki yoldaşlarından aldı. İstekli katılımı ve gerillacılığa olan merakı sayesinde kısa sürede yılların tecrübesini kazandı. Gerilla yaşamı içerisinde Rêber Apo'nun felsefesini yaşamsallaştırmanın daha anlamlı olduğunu düşünen yoldaşımız, bunun için derin yoğunlaşmalar yaşadı. Bu temelde kişiliğinde açığa çıkan sistem artığı özelliklerle mücadele ederek onların yerine Apocu ilke ve ölçüleri hakim kılmayı başardı. Bakurê Kurdistan şartlarında gerilla tarz ve taktiğini öğrenmeyi kendisi açısından avantaj olarak değerlendiren Bozan yoldaşımız, emekçi ve fedakar kişiliği ile kendisinde önemli gelişmeler kaydetti. Bu nedenle tüm yoldaşlarının saygısını kazanan yoldaşımız, daha fazla mücadele ederek ve dönem görevlerini eksiksiz yerine getirerek yoldaşlarının beklentilerine cevap oldu.

Türk devletinin 2015 yılıyla birlikte gerilla alanlarına saldırması ve halkımıza karşı yeni bir tasfiye konsepti başlatması üzerine Bozan yoldaşımız da aktif bir şekilde direnişteki yerini aldı. Daha çok Gabar – Kerboran hattında mücadele eden yoldaşımız, bu süreçte düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer aldı. Bu eylemlerde iki defa vücudunun farklı yerlerinden yaralanan yoldaşımız, bunu mücadelesini daha da büyütmenin gerekçesi yaptı. Bu nedenle durmak bilmeyen bir tarzla militanlık görevlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirdi. Türk ordusunun Kürt gençleri öncülüğünde geliştirilen Öz Yönetim Direnişi'ne müdahale etmesi ve birçok yerde olduğu gibi Kerboran'a da saldırması üzerine buraya geçen Bozan yoldaşımız, geliştirilen tarihi direnişin en önemli mimarı oldu. Doğup büyüdüğü Kerboran'da halkımızın soykırımdan geçirilmek istendiğinin bilincinde olan Bozan yoldaş, fedaice mücadele ederek kendisini halkımızın savunmasına adadı. Aylarca süren direnişte fedakarca mücadele eden yoldaşımız, cesareti ve yaratıcılığı ile işgalcilere ağır darbelerin vurulmasını sağladı. Bedran, Emgîhan, Nûda, Ferhat, Rêzan ve onlarca fedai militan ve komutanın öncülük edip şehadete ulaştığı bu direnişte Bozan yoldaşımız tarihi bir rol oynadı. Yüksek cesareti, kararlılığı ve yılmaz iradesiyle zor zamanların Apocu fedai militanı olduğunu kanıtladı. Kerboran direnişinden sonra tekrar Gabar'a geçen yoldaşımız, burada önemli bir muhasebe yaptı, yoğunlaştı ve şehit yoldaşlarının intikamını almak için arayış içerisine girdi. Önemli eylem ve çalışmalarda yer aldıktan sonra Besta’ya geçerek Botan Saha Komutanlığımızın yanındaki çalışmalara katıldı. Bu çalışmalarda da ciddiyeti, disiplini, duyarlılığı, dürüstlüğü, ve samimi kişiliği ile öne çıkarak tüm yoldaşlarının güven, sevgi ve saygısını kazandı. Yaşadığı yaralanmaların fiziğini zorlaması yüzünden yoldaşlarının yoğun ısrarları sonucunda 2017 yılı sonbaharında tedavi amacıyla Medya Savunma Alanları'na geçti.

Bir süre tedavi gören Bozan yoldaşımız, güçlü iradesi ve mücadele azmi sayesinde kısa sürede kendisini toparlayarak aktif mücadelesine kaldığı yerden devam etti. Botan alanındaki yoğun pratiğini değerlendirmek, kendisini ideolojik anlamda Apocu ideolojinin süzgecinden geçirmek ve daha güçlü bir katılım sağlamak için akademik düzeyde eğitime dahil olması uygun görüldü. Şehîd Îbrahîm Akademisi için önce büyük bir tünel yaparak önemli bir emek verdi, sonra da bu akademideki eğitime katıldı. Bozan yoldaşımız, eğitim sürecinde önüne koyduğu tüm hedefleri başarılı bir şekilde yerine getirdi. Yaşadığı güçlü yoğunlaşma ile birlikte güçlü bir çıkış yakalayan yoldaşımız, dürüst, samimi, fedakar ve fedai kişiliği sayesinde tüm yoldaşlarının güvenini kazandı. Bu temelde eğitimden sonra Merkez Karargah Komutanlığımızın yanındaki hassas çalışmalara düzenlendi. Bozan yoldaşımızından etkilenerek kendisinden bir yıl sonra gerilla saflarına katılan kız kardeşi Sara Savuşka Bozan – Kıymet Kaya yoldaşımızın 2018 yılında şehadete ulaşması Bozan yoldaşımızı derinden etkiledi. https://hpgsehit.com/index.php/ehit-kuenyeleri/2018-sehitlerimiz/item/7237-sara-savuska-bozan-kiymet-kaya Bozan yoldaşımız, şehitlere layık olmanın ancak onların mücadelesini büyüterek mümkün olacağının bilincindeydi. Bu temelde mücadelesini daha da büyütmek isteyen yoldaşımız, tekrar Botan’a geçmek ve düşmandan intikam almak istedi. Fakat Merkez Karargah çalışmalarında başarılı tarzı, ciddiyeti, titizliği ve yüksek temposuyla önemli bir rol oynayan Bozan yoldaşımızın görevini devam ettirmesi uygun görüldü. Bozan yoldaşımız bir yandan çalışmalarını sürdürürken, bir yandan da daima savaş üzerine, demokratik modernite gerillacılığının geliştirilmesi ve derinleştirilmesi üzerine kafa yorup kendisini geliştirdi. Zafer komutanlığına ulaşmak için kendisine büyük bir misyon biçen Bozan yoldaşımız, hedeflediği iddianın hakkını vermek için her anını yüksek bir yoğunlaşma ve bunun pratik çabasıyla geçirdi. Merkez Karargah Komutanlığımız’dan edindiği birikim ve tecrübeyi kişiliğinde komutanlık meziyetlerine dönüştürerek üstlendiği her görevi başarıyla yerine getirdi.

Uzun bir süre yer aldığı Merkez Karargah çalışmalarında önemli bir rol oynayan Bozan yoldaşımız, 17 Haziran 2022 günü gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadete ulaştı. Son nefesine kadar özgürlük değerlerine bağlı kalan ve fedaice mücadelesini sürdüren Bozan yoldaşımızın bizlere devrettiği mücadelesini mutlaka zaferle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz.  Sara ve Bozan gibi en değerli evlatlarını yetiştirerek mücadelemize kazandıran değerli yurtsever ailemize en içten dileklerle başsağlığı diliyor, yiğit evlatlarının anısına sahip çıkacağımızı belirtiyoruz.

Zagros Hêvî yoldaşımız Rojhilatê Kurdistan’ın Maku şehrine bağlı Mîrze köyünde yaşama gözlerini açtı. Milan aşiretine bağlı emekçi ve özlü bir ailede yetişti. Kürt halkının güçlü ahlaki ve toplumsal özellikleri Zagros yoldaşımızın karakterini şekillendirerek güçlü bir kişilik kazanmasını sağladı. Zagros yoldaşımız, gerillayı çocukluğundan itibaren tanıdı. Çok bilinçli olmasa da çocuksu yüreğiyle gerillayı sevdi, bağlandı ve hep gerillaya katılmayı hayal etti. Zagros yoldaşımızın yüreğinde yeşeren bu duygular zamanla büyüyüp gelişti ve devrimci yaşama doğru yol almasını sağladı. Zagros yoldaşımız, çalışkan bir öğrenci olarak ortaokul ve liseyi Maku’da okudu. Ardından üniversitenin Tıp Fakültesi bölümünü kazandı. Meşed, Hemedan ve Urmiye’de altı yıl boyunca üniversite okudu. Laboratuvar ve mikrobiyoloji alanlarında uzmanlaştı. Babası İran ordusunda Besic olarak görev yapmasına rağmen Zagros yoldaşımız yurtseverliğe ve Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne büyük bir ilgi ve sempati besledi. Arayış içerisine girip Kürt halkının varlık ve özgürlük mücadelesini araştırdı. Özellikle DAİŞ’in Şengal, Başûr ve Rojavayê Kurdistan’daki yurtsever halkımıza saldırması üzerine vicdani olarak derin bir sorgulama içerisine girdi. Bu sorgulamalar neticesinde; onurlu bir Kürt bireyi olarak Kürt halkının mevcut durumu karşısında toplum içinde oturup sıradan bir hayatı yaşamayı kendisine haram kıldı. ‘’Eğer bugün bu kararı vermez ve mücadeleye başlamazsam tüm ömrüm boyunca pişmanlık yaşarım’’ dedi. Bu temelde 13 Ağustos 2014’te 15 Ağustos Atılımı’nın yıl dönümünde tarihi bir karar vererek Kürt halkının Ulusal Diriliş Bayramı gününde PKK saflarına katıldı.

Zagros yoldaş, ilk gerilla eğitimini Qendîl’de aldı. Eğitimini bitirdikten sonra kısa bir dönem asayiş çalışmalarına katıldı. Burada hem gerilla alanlarını, yoldaşlarını korumayı öğrendi, hem de yurtsever halkımızla iletişim kurarak önemli tecrübeler edindi. Aydın, bilinçli ve meraklı bir genç olan Zagros yoldaşımız, gerilla saflarında Apocu ideoloji ve paradigmayı derinliğine özümsemek için güçlü okumalar yaptı. Teorik ve pratik olarak kendisini geliştirdi. Her işi en doğru, güzel ve mükemmel şekilde yapmak Zagros yoldaşımızın belirgin bir kişilik özelliğiydi. Gerillacılığa da aynı disiplin ve hassasiyetle yaklaşarak yetkinleşmeyi esas aldı.

Zagros yoldaşımızdaki düzeyi, devrimci kararlılığı ve yeteneği gören yoldaşları O’nun Hêzên Taybet’e geçmesini önerdi. Zagros yoldaşımız bu temelde fedailerin ocağına geçerek zorlu ama bir o kadar da gerillayı geliştiren, yetkinleştiren, fedaileştirip profesyonelleştiren eğitimine katıldı. Son dönemdeki mücadele tarihimize damgasını vuran Apocu Hareketin fedai komutanları olan Şehîd Savaş Maraş, Şehîd Şervan Varto, Şehîd Axîn Mûş, Şehîd Cumali Çorum ve Şehîd Mordem Çewlîk’ten eğitim aldı. Yaşadığı anlamlı ve güçlü yoldaşlıkla kendisine büyük bir misyon biçerek fedailerin ardılı oldu. Zagros yoldaşımız, fedailiği; yaşamda sorumluluğunu yeterine getirmek, sürece yerinde ve zamanında cevap olmak, doğru yaşamak, kendinden feragatte bulunmak olarak tanımlayarak bu temelde hareket etti. Anlam yüklü bir yaşam tarzını seçerek yaşamının her anını emekle yaratarak fedailiği kişiliğinde temsil etmeye çalıştı. Hêzên Taybet bünyesinde ciddiyet, dikkat, disiplin, güven, hassasiyet ve fedakarlık isteyen çalışmalarda rol olarak başarılı bir pratik sergiledi. Emekçi katılımıyla önemli bir çaba ortaya koyarak tüm yoldaşlarına büyük faydalar sağladı.

Yüzü daima savaş alanlarına dönük olan Zagros yoldaşımız, 2018 yılında Zap’a geçti. Zap’taki mücadele sürecine katılarak erkenden sorumluluk aldı. Fedai duruşuyla yoldaşlarının gönlünü fethederek hem öncülük yaptı hem de militanca görevlerine sahip çıktı. Sabotaj taktiğinde oldukça uzmanlaşan Zagros yoldaş, gerçekten büyük bir çaba ve emek sergileyerek Zap’ın savunmasının güçlendirilmesinde rol oynadı. Şikefta Birîndara Direniş Alanı’nda görev üstlenerek hem komutanlık meziyetlerini edindi hem de bu direniş kalesinin savaş hazırlıklarında görev aldı. Arazide ve savaş tünellerinde Zap’ın her karışının geçilmez bir direniş duvarı olarak örmek için uzmanlığını devreye koydu. 2021’deki düşman saldırılarını Zap’ta karşılayan Zagros yoldaşımız, taktik zekası, pratik becerisi ve emektarlığıyla rolünü oynadı. Savaşın sadece savaş anında değil, savaştan önceki hazırlık ve detaylarda kazanıldığını iyi bildiği ve üzerine düşeni hakkıyla yaptığı için, direniş sürecinde bunun sonuçlarını çok somut bir biçimde gördü.

Zap’taki görevini başarıyla tamamladıktan sonra Hêzên Taybet Karargahı’na geçen Zagros yoldaşımız, kısa bir süre burada kaldı. Önemli görevlere yoğunlaştığı bir süreçte 2022 baharında düşman saldırılarının Zap’ın batısını ve doğusunu hedef almasıyla beraber, Zagros yoldaşımız direniş alanlarına geçmek için ısrarlı öneride bulundu. Yetkinliği, komutanlık özellikleri, fedakarlığı, Apocu fedai ruhu ve yüksek cesareti göz önünde bulundurulan Zagros yoldaşımızın önerisi kabul edildi ve Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine geçti. Girê Amediyê Direniş Alanı’nda tarih yazan Şehîd Pirdoğan Mevzisi’ne geçerek buradaki direnişe dahil oldu. Profesyonel gerillacılığını burada da konuşturan Zagros yoldaşımız önemli bir rol oynadı. Güçlü tecrübeleriyle yoldaşlarına büyük bir destek sağladı. Zagros yoldaşımız, Apocu fedai iradesiyle düşmanı durdurup 2022 yılı sonunda Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinden çekilmek zorunda bırakan direnişte büyük emeği olan bir fedai olarak adını tarihe yazdırdı.

Zagros yoldaşımız bu direniş sürecinde, düşmanın savaş tünellerine dönük patlayıcılarla hazırladığı bir saldırıyı boşa çıkartmak üzere uğraşırken gerçekleşen patlama sonucunda yaralandı. Bu yaralanmadan dolayı tedavi görmek üzere direniş alanından ayrıldı. Tedavisini görüp erkenden görevinin başına geçmek isteyen Zagros yoldaşımız, yol sürecini beklerken 29 Ekim 2022 günü gerçekleşen düşman saldırısı sonucunda şehadete ulaştı. Apocu fedai ruhu, militanca duruşu, profesyonel gerillacılığı, taktik zekası, emsalsiz emeği ve öncülüğüyle bizlere yol gösterip örnek olan Zagros Hêvî yoldaşın anısını daima yaşatacağımızın ve mücadelesini yükselterek amaçlarını başaracağımızın sözünü veriyoruz.

Şoreş yoldaşımız, aslen Efrînli bir ailenin ferdi olarak Tebqa'da dünyaya geldi. Her ne kadar dil ve kültür anlamında belli ölçülerde asimilasyona uğramışsa da Kürtlük özünü korumayı başardı. Rejim okullarında kısa bir süre okuyan yoldaşımız, daha çok köyde ailesinin yanında köy işleri ile uğraştı. Suriye'de başlayan ayaklanmalar sırasında doğup büyüdüğü köyün DAİŞ çetelerinin denetimine geçmesinden sonra bir süre çetelerin baskısı altında yaşamak zorunda kaldı. Çetelerin gerçek Müslümanlıkla ilgilerinin olmadığını gören yoldaşımız, yaptıkları katliamlardan dolayı büyük öfke duydu. Rojava Özgürlük Devrimi'nden haberdar olan ve oradaki tüm halkların özgürce bir arada yaşadıklarını öğrenen Şoreş yoldaşımız, Rojava özgürlük güçlerinin bir an önce gelip kendilerini de kurtarmasını bekledi. Tebqa kentinin 2017 yılında DAİŞ çetelerinden temizlenmesinden sonra Rojava özgürlük güçlerini daha da yakından tanıma imkanı bulan yoldaşımız, onların insani yaklaşımlarından derinden etkilendi. Bunun arkasındaki ideolojik ve manevi gücün kaynağını araştıran yoldaşımız, Rêber Apo gerçekliğini tanıdı. Özellikle Rêber Apo'nun Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü Paradigması’ndan ve geliştirdiği Demokratik Ulus projesinden derinden etkilenen yoldaşımız, özgürlük mücadelemizi çok iyi tanımasa da sarsılmaz bir inanç ve bağlılıkla gerilla saflarına katılmak istedi. Bu temelde mücadelemizi tanıdıktan iki ay sonra yüzünü Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız, gerilla saflarına katılarak yeni bir yaşama kapı araladı.

Gerilladaki ilk eğitimini Garê bölgesinde gören yoldaşımız, dağ ve gerilla yaşamına yabancı olduğu için ilk başlarda kısmen zorlandı. Fakat yoldaşlarının yardımı ve desteği sayesinde uyum sorununu atlatan yoldaşımız, büyük bir coşku, heyecan ve istekle yaşama katıldı. Bu nedenle yoldaşlarına minnettar olan Şoreş yoldaşımız, mücadelesini daha da büyüterek yoldaşlarına cevap verdi. Eğitim sürecinde ideolojik derslere büyük bir ilgi ile yaklaşan yoldaşımız, Rêber Apo'nun ideolojisini anlamak ve özümsemek için yoğun bir çabanın içerisinde oldu. Bu nedenle her geçen gün kendisinde önemli değişimler yaratan yoldaşımız, bu duruşu ve katılımı ile yoldaşlarının saygısını kazandı. Yine gerilla savaş taktiklerini öğrenmek için de derin yoğunlaşmalar yaşayan yoldaşımız, birçok gerilla taktiğini en ince detayına kadar öğrenmeyi başardı. Eğitim süreci boyunca fedakarlığı, emekçiliği ve öğrenme isteği ile dikkat çeken yoldaşımız, bu nedenle tüm yoldaşlarının saygısını kazanmayı başardı. Daha önce direnişini duyduğu Zap bölgesini görmek isteyen yoldaşımız, eğitim sonrasında bu bölgeye geçmek için öneride bulundu. Yoldaşlarına güven veren duruşu sayesinde önerisi kabul edilen yoldaşımız, eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra yüzünü Zap bölgesine döndü.

Büyük bir coşku, heyecan ve mutlulukla Zap bölgesine geçen Şoreş yoldaşımız, ilk andan itibaren Zap'ın muhteşem doğasına hayran kaldı. Burayı yaşamın kaynağı olarak değerlendiren yoldaşımız, yeni yaşamının en anlamlı mekanı olduğunu dile getirdi. Zap bölgesinde tüm değerlerin emekle ve fedakarlıkla yaratıldığına şahitlik eden yoldaşımız, bu değerlere yenilerini eklemek için durmak bilmeden çalıştı. Bu özelliği nedeniyle yoldaşlarının saygısını kazanan yoldaşımız, kısa sürede Zap bölgesinin tüm alanlarını tanıyarak yoldaşlarına cevap verdi. Özellikle savaş tünellerinin yapımında verdiği emekle örnek alınan Apocu bir militan oldu. Askeri yoğunlaşmalarını hiç aksatmadan sürdüren Şoreş yoldaşımız, Türk ordusunun işgal saldırılarına karşı gerçekleştirilen birçok eylemde fedakarca yer alarak üzerine düşen tüm görev ve sorumlulukları yerine getirmeyi başardı. Cesareti ve soğukkanlılığı ile bu eylemlerin başarıya ulaşmasında önemli bir rol oynadı. Yaşamın her anında ve yer aldığı her çalışmada dürüstlüğü ve samimiyeti ile yoldaşlarının yüreğinde yer edinen Şoreş yoldaşımız, bu duruşunu son nefesine kadar korumayı başararak örnek bir Apocu militan oldu.

5 Kasım 2022 günü Türk ordusu ile yaşanan bir çatışmada son nefesine kadar savaşarak şehadete ulaşan Şoreş yoldaşımız, her zaman yoldaşlarının yüreğinde ve mücadelemizde var olmaya devam edecektir.

Zagros yoldaşımız, yurtseverliğin derin yaşandığı ve mücadelemize binlerce evladın veren Mûş’un Milazgir ilçesinde dünyaya geldi. Yurtsever bir aile ve çevrede yetişen yoldaşımız, derin Kürt kültürü ve ahlakı ile büyüdü. Hareketimize erken yaşta sempati besleyen yoldaşımız yakın çevresinde katılımların olması ve gerillanın kahramanlık hikayeleri ile büyümesi gerilla olacağı günü hayal etmesine vesile oldu. Gerillaya hayranlık duyan ve yurtseverlik bilinci ile kendini donatan yoldaşımız her zaman Partimiz PKK’yi merak etti. Gerilla yaşamını ve dağ yaşamın zorluklarını öğrenmek istedi. Ailesine ekonomik destek vermek için birçok çalışmada yürüten yoldaşımız emekçi bir karakter kazandı. Düşman gerçekliğini gittiği metropollerde daha iyi anlayan yoldaşımız, halkımıza reva görülen hayatı tanığı olarak sisteme olan öfkesini büyüttü. Düşmanın halkımıza yönelimlerini bilen yoldaşımız gelişen Devrimci Halk Savaşı sürecinde yaşanan kahramanlıklardan derinden etkilendi. Gerillanın Türk ordusunu bozguna uğrattığı her eylemden büyük moral aldı. DAİŞ çetelerin Rojava ve Şengal’deki soykırım dayatmaları karşısında gelişen destansı direnişten etkilenen yoldaşımız, arayışlarını derinleştirdi. Özellikle Kobanê Destansı Direnişi’nde Bakurê Kurdistan’da yaşanan serhildan ruhu ve ulusal birlik bilinci yoldaşımızın katılım yapması için bir gerekçe oldu. Gelişen savaş sürecinde yaşanan şehadetlerden etkilenen yoldaşımız düşmana verilecek en iyi cevabın gerilla saflarına katılma olduğunun bilincinde olarak katılım kararı verdi. Bu temelde 2014 yılında yüzü gerillanın kutsal mekanı olan Kurdistan dağlarına döndü.

2014 yılında Bakurê Kurdistan üzerinde Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne katılan yoldaşımız kısa bir süre Bakur alanında kaldıktan sonra Medya Savunma Alanları’na geçti. Yeni savaşçı eğitimine dahil olan yoldaşımız, kısa sürede dağ ve gerilla yaşamını tanıdı. Gerilladaki kolektif yaşam ve yoldaşlık ilişkilerinden etkilendi. Eğitim sürecindeki sıcakkanlı ve enerjik yapısı ile yoldaşların takdirini kazandı. Gördüğü derslerden özellikle Kurdistan ve Parti tarihindeki direnişlerde yaşanan kahramanlıkları kendine rehber edindi. Derslerdeki aktif katılımı ve yeniliklere açık olması kısa sürede gelişim göstermesini sağladı. Başarılı bir şekilde eğitimini bitiren yoldaşımız Zap bölgesine geçerek Parti çalışmalarına katıldı. Yeni bir gerilla olmasına rağmen kısa sürede sorumluluklar alacak bir düzeye geldi. Yaşamdaki olgun duruşu, yoldaşlık ilişkilerindeki samimiyeti ve parti değerlerini korumadaki tarzı ile yoldaşlarının saygısını kazandı. Zap bölgesinde birçok çalışmayı büyük bir özveri ve disiplin ile yerine getirdi. Apocu bir militan olarak sürecin beklentilerini bilerek hareket eden yoldaşımız birçok çalışmayı titiz bir şekilde yerine getirdi. Bulunduğu her çalışmada şehitlere layık olma bilinci ile yaklaşım gösteren yoldaşımız Türk ordusunun saldırılarına hazırlık aşamasında sorumluluklar yüklendi. Yıllarca Zap alanında pratik yürütmesi ve tüm yoldaşların gönlünde yer edinmesi sayesinde sözü dinlenen biri olarak tecrübelerini yoldaşlarına aktırmak istedi. Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na dönük başlattığı saldırılara karşı devrimci erklerini yerine getirmek için savaşın sıcak yaşandığı alanlarda başarılı eylemlerde yer aldı. Türk devletinin tüm insanlık dışı ve savaş suçu sayılan uygulamalarına rağmen gerillanın destansı direnişinde rolünü oynan yoldaşımız, dönem taktikleri uygulamakta ısrarcı bir tutum içerisinde oldu.

5 Kasım 2022 yılında Zap bölgesinde saldırısında şehadete ulaşan Zagros yoldaşımız, uzun yıllar Zap’ın farklı yerlerinde pratik yürüttü. Cesareti ve tereddütsüz katılımı ile bulunduğu her yerde bu zorlu süreçte yoldaşlarına güç verdi. En zor görevlere kendisini öneren yoldaşımız, fedakarlığı ile tanınan bir Apocu militan olarak mücadele tarihimizde yerine aldı.  Şehit yoldaşımızın özlemi olan Özgür Önderlik Özgür Kurdistan hayalini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.

Yılmaz yoldaşımız yurtseverliği, Kürt kültür ve geleneklerine olan sarsılmaz bağlılığı, düşman saldırılarına karşı gösterdiği görkemli direniş ve gerilla saflarına gönderdiği yüzlerce evladı ile tüm Kürt halkının yüreğinde özel bir yere sahip olan Heleb'de dünyaya geldi. Fakat ailesinin Efrîn'e göç etmesinden sonra Efrîn'de büyüdü. Doğup büyüdüğü Heleb ve Efrîn bölgelerinin yurtsever ve direnişçi özellikleri nedeniyle Yılmaz yoldaşımız, özgürlük mücadelemizi erkenden tanıdı. Bu nedenle henüz küçük bir çocukken gerillaya büyük bir sevgi besledi. Rojava Özgürlük Devrimi'nin gelişmesiyle mücadelemizi daha yakından tanımaya başlayan yoldaşımız, ilk gençlik dönemlerini devrim şartlarında karşıladı. Bu nedenle Rojava Özgürlük Devrimi'nin dayandığı temel olan Rêber Apo'nun özgürlük felsefesini de tanıma imkanı buldu. Rojava'daki özgürlük güçlerinin halkımıza karşı gelişen saldırıları püskürtmesi ve halkımızın özgürlüğü için bedel vermekten çekinmemesi Yılmaz yoldaşımızın hem dikkatini çekti hem de onlara saygı duymasını sağladı. Bu nedenle her zaman kendisinin de halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini düşündü. Özellikle 2018 yılında Türk devletinin Efrîn'e yönelik işgal saldırısında bulunması ve Efrîn'in işgali, burada yaşanan şehadetler Yılmaz yoldaşımızı derinden etkiledi. Halkımızın intikamını almak için bu süreçte gerilla saflarına katılmak isteyen yoldaşımız, yaşanan bazı sorunlardan kaynaklı bu amacını gerçekleştiremedi. Fakat yoğunlaşmalarını her geçen daha da derinleştiren yoldaşımız, fırsatını bulduğu ilk anda Rojava'daki özgürlük güçlerine katıldı. Burada bir süre çalışmalara dahil olan yoldaşımız, kendisini askeri anlamda geliştirmeyi başardı. Bu süreçte eline geçen başta Şehîd Zîlan – Zeynep Kınacı ve farklı fedai yoldaşlarımızın mektuplarını okuyan yoldaşımız, fedailiğe ve Hêzên Taybet çalışmalarına dair yoğunlaştı. Bu temelde belli bir kararlaşmaya giden yoldaşımız, Hêzên Taybet çalışmalarına geçmek istedi. Bunun için Kurdistan dağlarına geçmesi gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, hiç tereddüt etmeden yüzünü dağlara döndü.

Şehîd Zîlan'ın fedai eyleminin yıldönümü olan 30 Haziran günü dağlara gelen Yılmaz yoldaşımız, bu anlamlı günde dağlarda olmasından dolayı kendisini şanslı ve mutlu hissetti. Dağ yaşamına fiziki olarak uyum sağlamakta ilk başlarda kimi zorluklar yaşayan yoldaşımız, bu konuda kendisine her türlü desteği veren yoldaşlarının yaklaşımlarından ve yardımlarından derinden etkilendi. Bu nedenle bu süreci kısa bir süre sonra aşarak aktif bir şekilde yaşama katıldı. Hêzên Taybet çalışmalarına katılmak için yaptığı öneri kabul edilen Yılmaz yoldaşımız, yaptığı bir değerlendirmede Hêzên Taybet'e geliş amacını şu şekilde dile getirdi: "Hêzên Taybet'e geliş amacım Parti'yi daha iyi tanımak, yoldaşlıkta derinleşmek, yaşanan sürece, Önderliğimize ve şehitlere cevap olmaktır." Hêzên Taybet'teki ilk eğitimlerini direniş kalesine dönüşen Girê Cûdî Direniş Alanı’nda gören Yılmaz yoldaşımız, gençliğinin verdiği enerji ve amacına ulaşmanın getirdiği coşku ve heyecanla yaşama aktif bir şekilde katıldı. Tüm çalışmalara öncülük düzeyinde katılarak yoldaşlarının yükünü hafifletmeyi bildi. Aynı zamanda son derece olgun bir kişiliği olan yoldaşımız, bu özellikleri ile yoldaşlarının saygısını kazandı. Önderliğimizi anlamayı ve pratikleştirmeyi bir militanlık görevi olarak ele alan yoldaşımız, eğitimlere bu bilinçle yaklaştı. Bu nedenle Apocu bir kişiliğe ulaşmakta zorlanmayan yoldaşımız, sade ve özlü yanlarıyla kısa sürede yoldaşlarının yüreğinde yer edinmeyi başardı. Aynı zamanda askeri derslere de ilgiyle yaklaşan yoldaşımız, Rojava'da edindiği tecrübeleri gerilla savaş sanatı ile harmanlamayı başardı. Bu nedenle her dersten önemli sonuçlar çıkaran yoldaşımız, askeri alana dair yoğunlaşmalarıyla gelecek vadeden bir komutan adayı oldu. Eğitiminin son dönemlerinde geleceğe dair hedeflerini "Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlamak, başta Kürt halkı olmak üzere ezilen tüm halkları özgürlüklerine kavuşturmak" biçiminde belirleyen yoldaşımız, bunun için yoğun bir çabanın içerisinde oldu.

Türk ordusunun 2021 yılından itibaren Metîna, Zap ve Avaşîn bölgelerine yönelik gerçekleştirdiği işgal saldırılarını Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde karşılayan ilk yoldaşlarımızdan biri olan Yılmaz yoldaşımız, büyük bir fedakarlık ve cesaretle düşmanın üzerine yürümesini bildi. Böylece Türk ordusunun kısa süre içerisinde gerçekleştirmek istediği işgal planlarının önüne set çekti. Güçlü bir maneviyatı olan Yılmaz yoldaşımız, bunu şehadete ulaşan her bir yoldaşına ve Rêber Apo'ya olan bağlılığına borçluydu. Bu nedenle düşmanın üzerine yürümekte bir an bile tereddüt yaşamadı. 26 Haziran 2022 günü düşmanla yaşanan bir çatışmada Girê Cûdî Direniş Alanı’nda şehadete ulaşan Yılmaz yoldaşımızın erken şehadeti yoldaşlarında derin bir üzüntü yaratmışsa da direnişin büyütülmesinde de en belirleyici etken oldu. Yoldaşları olarak Yılmaz yoldaşımızın amaç ve hayallerini gerçekleştirene kadar mücadelemizi O'nun şahsında tüm şehitlerimize layık olmanın bilinciyle sürdüreceğimizin sözünü veriyoruz.

3 Aralık 2025

HPG Basın İrtibat Merkezi