Basına ve Kamuoyuna!

2021 yılı mücadelesinde Medya Savunma Alanları’nda şehadete ulaşan Ronya Zagros, Gelhat Cûdî, Nûda Tolhildan ve Yılmaz Piling yoldaşlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz.

Farklı tarihlerde şehadete ulaşan Kurdistan halkının cesur evlatları Ronya, Gelhat, Nûda ve Yılmaz yoldaşlarımız büyük bir iddia ve kararlılıkla halkımızın özgürlük mücadelesinin fedai bir militanı olarak hareket ettiler. Üstlendikleri her görevi başarıyla yerine getirdiler. Kurdistan’da özgürlüğün ancak fedailik çizgisinde bir mücadele ve savaşla gerçekleşebileceğine inanan yoldaşlarımız, Apocu fedai çizgiyi layıkıyla temsil ederek özü, sözü ve pratiği bir olan özgürlük gerillaları olarak rol oynadılar. Özgür Önderlik, Özgür Kurdistan için fedaice mücadele eden yoldaşlarımızın yaşamdaki duruşu ve mücadeledeki kararlılıkları bizlere daima öncülük edecektir. Yoldaşlarımızın duruşunu ve Apocu fedai militanlığını örnek alarak amaçlarını başarıp hayallerini gerçekleştirene kadar mücadelelerini sürdüreceğimizi ve anılarını daima yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.

Bu duygularla başta şehit yoldaşlarımızın değerli ailelerine ve tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.

Şehit yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Ronya Zagros – Azize Kaplan

Gelhat Cûdî – Lokman Gazyak

Nûda Tolhildan – Ceylan Tekin

Yılmaz Piling – Bünyamin Yıldız

Rêber Apo ve PKK gerçekliği ile tanıştıktan sonra Kurdistan yurtseverliğinin önemli merkezlerinden biri olan Wan kenti, bağrından binlerce özgürlük militanı ve birbirinden değerli fedailer çıkardı. Tüm benlikleri ile kendilerini halkımızın özgürlüğüne adayan bu fedai yoldaşlarımız hem mücadeleleri hem yaşamları hem de şehadetleriyle halkımızın özgür geleceğinin kilometre taşları oldular. Bu nedenle halkımız her zaman sarsılmaz bir bağlılık, inanç ve adanmışlıkla bu fedailerimize bağlılığını sürdürmüştür.

Değerli Wan halkımızın bağrından çıkan Ronya yoldaşımız da, Şax ilçesinde yurtsever ve Kürtlük özelliklerini her koşul altında koruyan bir ailede dünyaya geldi. Bu nedenle Ronya yoldaşımız da kendisini var eden kültür ve ahlaki değerlere bağlı bir şekilde yetişti. Ailesinin çeşitli sebeplerden dolayı Türkiye metropolü İstanbul'a taşınmasından dolayı burada büyümek zorunda kalan yoldaşımız, hiçbir zaman derin bir şekilde bağlı olduğu Kurdistan'dan kopmadı. İlkokula kadar okuyan Ronya yoldaşımız, Kurdistan'dan kopmak zorunda kalan ailesinin geçimine katkıda bulunmak için küçük yaştan itibaren çalışmaya başladı. Ronya yoldaşımız, çalışkan, fedakar ve zeki kişiliği ile hem ailesinin hem de çevresindeki herkesin saygısını kazanmayı bildi. Yakın akrabalarından gerilla saflarına birçok katılımın olmasından dolayı özgürlük mücadelemizi yakından tanıyan Ronya yoldaşımız, Kurdistan'dan ayrıldıktan sonra yaşadığı ülke hasretini, gençlik dönem arayışlarının temeli yaptı. Her ne kadar artık İstanbul'da yaşıyor ve çalışıyorsa da beyni ve yüreği her zaman doğduğu kadim Kurdistan coğrafyasında oldu. Sevdalandığı dağlara ve üzerinde özgürce koştuğu kırlara özlem duyan Ronya yoldaşımız, kendisini hiçbir zaman metropollere ait görmedi, hissetmedi. Bu nedenle her zaman yüzü Kurdistan'a dönük olan yoldaşımız, hep kendisini var eden topraklara döneceği anın hayalini kurdu. Gençlik döneminde Kurdistan'da yaşanan savaşa, düşmanın halkımıza yönelik soykırım saldırılarına şahitlik eden Ronya yoldaşımız, bu nedenle Türk devletine büyük öfke duydu. Özellikle Önderliğimize yönelik gerçekleşen Uluslararası Komplo, halkımızın o süreçte Önderliğimizin etrafında ateşten çember oluşturması ve yaşanan şehadetler Ronya yoldaşımızı derinden etkiledi. Bir genç Kürt kadını olarak kendisinin de artık halkımızın özgürlük mücadelesine katılması ve halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğine inanan yoldaşımız, bunu en etkili ve radikal olarak gerilla saflarına katılarak gerçekleştirebileceğini düşündü. Bu temelde 2000 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız, gerilla saflarına katılarak kendisini Rêber Apo’nun özgürlüğüne adayan bir özgürlük savaşçısı oldu.

Küçüklüğünden beri dağları özgürlük ve yeniden doğuşun mekanları olarak tanımlayan Ronya yoldaşımız, nihayet kendisini yeniden yaratacağı zemini buldu. Gerilla saflarındaki ilk eğitimini Qendîl bölgesinde gören yoldaşımız, aldığı bu eğitimler sayesinde kısa sürede dağ ve gerilla yaşamıyla bütünleşti. Dağlara olan bağlılığı Ronya yoldaşımızın yaşamın her anına aktif ve coşkulu bir şekilde katılmasına neden oldu. Her ne kadar gerilla saflarına katıldığı süreçte Hareket olarak zor dönemlerden geçmiş olsak da, Ronya yoldaşımız yüreğinde taşıdığı Önderlik sevgisi ve bağlılığı nedeniyle bu tartışma ve sorunlardan hiçbir şekilde etkilenmedi. Kendisini Rêber Apo'yu anlamaya adayan yoldaşımız, bu temelde eline geçen tüm imkanları değerlendirerek Önderliğimizin özgürlük felsefesinde derinleşti. Hareketimize yönelik askeri saldırıların yaşanmasından dolayı gerilla savaş sanatında da yetkinleşmesi gerektiğinin bilincine ulaştı. Ronya yoldaşımız, gerillacılıkta derinleşme çabasıyla tüm yoldaşlarına da örnek oldu. Özgürlük değerlerimiz olan Şehitlere ve Önderliğimize son derece bağlı olan yoldaşımız, bu özellikleri ile özgür bir Apocu kadın militan haline geldi.

Önderliğimize ve halkımıza yönelik saldırıların hızından hiçbir şey kaybetmeden devam etmesi üzerine, Apocu bir kadın militan olarak üstlendiği görev ve sorumlulukları yerine getirmeyi bir borç olarak gördü. Ronya yoldaşımız, bunu ancak fedai bir katılımla gerçekleştirebileceğinin farkındaydı. Bu temelde Hêzên Taybet çalışmalarına geçme önerisinde bulunduğunda bu önerisi yoldaşlarınca kısa sürede olumlu karşılanarak temel devre eğitimine geçti. Aldığı eğitimlerle fedailiğin bir yaşam biçimi olduğu gerçekliğini öğrenen yoldaşımız, tüm yaşamı boyunca fedailik bilinciyle devrimci yürüyüşünü sürdürdü. Bu nedenle yer aldığı her çalışmaya sımsıkı sarılarak mutlaka başarıya ulaştırmayı hedefledi.

Hareketimizin 2004 yılında başlattığı Tarihi 1 Haziran Atılımı çerçevesinde gerillanın Bakurê Kurdistan'da harekete geçmesi, Türk devletine ağır darbeler vurması ve açığa çıkan devrimci ruh Ronya yoldaşımızı derinden etkiledi. Fedai bir YJA Star gerillası olarak bu hamlesel süreçte yer almak isteyen yoldaşımız, ısrarla Dêrsîm Sahası’na geçmek istedi. Yaşamdaki duruşu ve aktif katılımı sayesinde 2006 yılında yüzünü Dêrsîm'e dönen yoldaşımız, burada 2010 yılına kadar mücadele yürüttü. Dêrsîm’de Türk ordusuna yönelik gerçekleştirilen birçok eylemde yer alan Ronya yoldaşımız, her eylemde fedailiğiyle rolünü oynamayı bildi. Dêrsîm dağlarında Besêler’in, Saralar’ın izinden yürüyerek yaman bir militanlıkla tarihi görevlerini yerine getirdi. Apocu fedai iradeyi yetkince temsil ederek çok önemli tecrübeler kazandı. Bir kadın militan olarak Dêrsîm'de katledilen ve kendilerini uçurumlardan atmak zorunda kalan kadınların intikam yemini olan Ronya yoldaşımız, buradaki görevini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra tecrübeli bir YJA Star komutanı olarak Medya Savunma Alanları'na geçti.

Dört yıllık Dêrsîm pratiğini ve tüm mücadele yaşamını Rêber Apo'nun Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü paradigmasının süzgecinden geçirmek isteyen Ronya yoldaşımız, bu temelde Şehîd Bêrîtan Özgür Kadın Akademisi'ne geçerek eğitime katıldı. Bir yandan yaşadığı savaş pratiğini bilince çıkarıp tecrübeye dönüştürmek isteyen yoldaşımız, diğer yandan da komutanlaşmada yetkinleşmek için derin bir yoğunlaşma sürecine girdi. Bu yönlü çaba ve hırsıyla tüm yoldaşlarının saygısını kazanmayı başardı. Aynı zamanda kadın özgürlük çizgisinde kendisini geliştirmeyi amaçlayan Ronya yoldaşımız, özgün bir zeminde sadece kadın yoldaşlarıyla birlikte eğitim görmeyi bir şans olarak ele aldı. Eğitim süresince yaşadığı yoğunlaşma ve ulaştığı militanlık ölçüleriyle örnek bir PAJK gerillası ve YJA Star komutanı olan yoldaşımız, büyük bir iddia ve kararlılıkla yüzünü pratik çalışmalara döndü. Medya Savunma Alanları'nın birçok farklı bölgesinde çalışma yürüten yoldaşımız, özellikle Devrimci Halk Savaşımızın başarılı bir şekilde pratikleşmesi için eşsiz bir emek verdi. Bu temelde kendisini sürekli geliştiren ve bunu yoldaşlarıyla da paylaşan Ronya yoldaşımız, özgürlük mücadelemizin niteliksel anlamda gelişimine büyük katkıda bulundu. Türk devletinin Medya Savunma Alanları'na yönelik geliştirmek istediği işgal saldırılarının önünü almak için ısrarla Heftanîn bölgesine geçen yoldaşımız, burada cephe komutanlığı görevini üstlendi. Heftanîn'de bulunan yoldaşlarını olası bir savaş pozisyonuna hazırlamak için durmak bilmeden çalışan ve mücadele eden yoldaşımız, kısa sürede tüm yoldaşlarının saygısını ve güvenini kazandı. Bu nedenle açığa çıkardığı enerji ile her bir yoldaşının kısa sürede yetkinleşmesini ve savaş pozisyonuna geçmesini sağladı. 2019 yılında gelişen işgal saldırılarına karşı etkili bir direnişin gösterilmesinde başat rol oynayan Ronya yoldaşımız, böylece işgalcilere geçit vermeyerek dönem görevini eksiksiz bir şekilde yerine getirdi.

Heftanîn bölgesindeki görevini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra kadın özgürlük çalışmalarına geçen Ronya yoldaşımız, burada kısa bir süre çalışma yürüttükten sonra tekrar Hêzên Taybet çalışmalarına dahil oldu. Yer aldığı çalışmalarda yeni dönem gerilla tarzının etkili ve başarılı bir şekilde yaşam bulması için gecesini gündüzüne katan Ronya yoldaşımız, direnen yoldaşlarını tüm hücrelerine kadar hissederek onların yükünü hafifletmenin arayışında oldu. Yüreği her zaman yoldaşlarıyla atan Ronya yoldaşımız, her ne kadar savaşın yoğun yaşandığı alanlara geçmek istemişse de yer aldığı çalışmaların öneminden dolayı bu istemini gerçekleştiremedi.

Adeta bir dürüstlük, samimiyet ve özgür kadın kimliğinin timsali olan Ronya yoldaşımız, Qendîl bölgesinde görevinin başında olduğu bir süreçte 20 Kasım 2021 günü gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadete ulaştı. Özlemini çekerek büyüdüğü Kurdistan coğrafyasını Qendîl'den Dêrsîm'e kadar adım adım gezen ve halkımızın özgürlük mücadelesinin yılmaz bir neferi olan Ronya yoldaşımız, son nefesine kadar da özgürlük değerlerine bağlı kalmayı başardı. Yoldaşları olarak Ronya yoldaşımızın özgür ülke hayalini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.

Gelhat yoldaşımız Botan'ın direniş kalesi olan Cizîra Botan'da kadim Kiçî aşiretine mensup bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin yurtsever ve Kürtlük değerlerini her koşul altında savunmasından dolayı Gelhat yoldaşımız da özüne bağlı bir şekilde yetişti. Türk devlet okullarında bir süre okuyan yoldaşımız, çok zeki olmasına rağmen Türk devletinin okullar aracılığı ile Kürt çocuklarını asimile etmek ve böylece halkımız üzerindeki soykırım politikalarını sonuca ulaştırmak istediğini anladığı anda okulu bıraktı. Böylece Türk devletinin soykırım politikalarına karşı ilk duruşunu ve eylemini gerçekleştirdi. Okulu bıraktıktan sonra kendi imkanlarıyla kendisini geliştiren yoldaşımız, halkımızın temel değerlerine bağlı bir genç oldu. Ailesinin geçimine katkıda bulunmak için en ağır işlerde çalışan Gelhat yoldaşımız, fedakâr kişiliği ile tüm çevresi tarafından sevilip sayıldı. Kurdistan'da doğup büyüyen her Kürt çocuğu gibi Gelhat yoldaşımız da özgürlük mücadelemizi küçük yaştan itibaren duydu. Mensubu olduğu Kiçî aşiretinden özgürlük mücadelemize onlarca tanıdığının katılması ve birçok şehadetin yaşanması Gelhat yoldaşımızı etkileyen temel gerekçelerden biri oldu. Küçük yaştan itibaren gerillanın kahramanlık hikayeleri ile büyüyen yoldaşımız, böylece temel hedefini de belirlemiş oldu. Gerilla saflarına katılmayı en büyük amaç ve hedefi haline getiren yoldaşımız, kendisiyle birlikte bu hedefini de büyüttü. Aynı zamanda Cizîra Botan gibi serhildan ve direnişle özdeşleşen bir yerde büyümesi de Gelhat yoldaşımızı etkileyen temel hususlardan oldu. Halkımızın düşmanın her türlü saldırılarına karşı onurunu korumak için yediden yetmişe direnmesi ve özgürlük değerlerinden taviz vermemesi Gelhat yoldaşımız için moral ve güçlü bir maneviyat kaynağı oldu. 2010 ve 2011 yıllarında ailesinden ve yakın akrabalarından gerilla saflarına katılımların olmasından derinden etkilenen yoldaşımız, mücadeleye atılmak için arayışlara girdi. Bir süre devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarında yer alan yoldaşımız, böylece mücadele gerçekliğimizi daha yakından tanıma imkanı buldu. Her geçen gün mücadelesini büyüten yoldaşımız, 2013 yılına gelindiğinde artık çocukluk hayalini gerçekleştirmek istedi. Bu temelde yüzünü yanı başındaki Cûdiyê Mirada'ya dönen yoldaşımız, gerilla saflarına katıldı.

Yaklaşık olarak bir ay Cûdî bölgesinde kalan Gelhat yoldaşımız, gerillacılığa dair ilk eğitimlerini buradaki yoldaşlarından aldı. Cûdî bölgesindeki gerillaların yoldaşlık ilişkilerinden, komünal yaşamlarından ve insani yaklaşımlarından etkilenen yoldaşımız, bu yoldaşları gibi bir militan olmak istedi. Bunun için ilk andan itibaren kendisini geliştirmeye başlayan yoldaşımız, ailesinden aldığı kültür, terbiye ve ahlakı Rêber Apo'nun özgür yaşam felsefesiyle harmanlayarak kişiliğinde önemli dönüşümler yaptı. Cûdî bölgesindeki kısa süreli gerillacılıktan sonra daha ayrıntılı eğitimler almak için yoldaşlarının önerisiyle Medya Savunma Alanları'na geçen Gelhat yoldaşımız, yeni savaşçılar eğitimine katıldı. Artık tecrübeli bir militan olan yoldaşımız, yeni savaşçılar eğitiminde bu tecrübelerine yenileri ekleyerek yetkin bir özgürlük gerillası oldu. Bakurê Kurdistan'da edindiği yaşamsal tecrübelerini birlikte eğitim gördüğü yoldaşlarıyla da paylaşarak militanlık görevlerini yerine getirdi. Gördüğü Kurdistan ve PKK Tarihi dersleriyle hem halk ve mücadele gerçekliğimizle ilgili yeni bilgiler edindi hem de bu bilgilerle kişiliğini muhasebeden geçirme ve böylece önemli bir çıkış yapma imkanı buldu. Askeri anlamda belli bir bilgisi olan Gelhat yoldaşımız, gördüğü eğitimlerle bu bilgilerini pekiştirdiği gibi gerillacılığa dair tüm ayrıntıları da öğrendi. Eğitimin her anına büyük bir dikkat ve duyarlılıkla katılan Gelhat yoldaşımız, önemli bir düzey yakalayarak eğitimini tamamlamayı başardı. Eğitim sürecindeki aktif katılımı, samimi ve dürüst kişiliği sayesinde tüm yoldaşlarının saygısını kazanarak örnek bir Apocu militan oldu.

Eğitimden kısa bir süre sonra halkımıza yönelik Kurdistan'ın dört bir yanında gelişen saldırılara cevap olmak için gerillanın yeniden yapılandırılması projesine katılan Gelhat yoldaşımız, bu temelde operasyon okulunda askeri yönü ağır basan bir eğitim aldı. Gördüğü bu eğitimlerle artık tam anlamıyla yetkin bir militan olan yoldaşımız, kendisini her türlü görev ve sorumluluk için hazır hissetti. Bu anlamıyla tüm yoldaşlarına güven vermeyi bildi. Eğitimden sonra bir süre pratik çalışma alanlarında kalan Gelhat yoldaşımız, bu süreçte yer aldığı tüm çalışmalarda fedakarlığı ve emekçi kişiliği ile öne çıktı. Hiçbir zaman kendisini çalışmalardan geri çekmeyen yoldaşımız, bu yaklaşımıyla tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmeyi bildi. Türk devletinin 2015 yılından itibaren halkımıza ve özgürlük mücadelemize yeni bir saldırı başlatması üzerine bu yeni mücadele dönemine aktif bir şekilde katılmak isteyen Gelhat yoldaşımız, bunu en iyi Hêzên Taybet çalışmalarına geçerek gerçekleştirebileceğini düşündü.

Bu temelde Hêzên Taybet çalışmalarına geçen yoldaşımız, burada gördüğü eğitimlerle kişiliğinde var olan fedailik cevherini açığa çıkarmaya başladı. En büyük amacını uzman ve profesyonel bir Apocu militan olmak olarak belirleyen yoldaşımız, bunun için büyük bir çaba ve emeğin sahibi oldu. Her anında kendisini eğitmeyi ve geliştirmeyi düşünen Gelhat yoldaşımız, yoldaşlarına örnek oldu. 2016 yılıyla birlikte Bakurê Kurdistan ve Türkiye metropollerinde yükselen fedai ruhtan etkilenen Gelhat yoldaşımız, bunu daha fazla yoğunlaşmanın gerekçesi yaptı. Böylece ideolojik, askeri ve ruhsal anlamda yetkin bir fedai olarak eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamladı.

Eğitim sürecinden sonra Hêzên Taybet bünyesinde birçok önemli çalışma ve görevde yer alan Gelhat yoldaşımız; dürüst ve samimi kişiliği, disiplinli ve titiz çalışma tarzıyla tüm çalışmalarını başarılı bir şekilde tamamlamayı bildi. Fedakarlığıyla büyük bir rol oynayan Gelhat yoldaşımız, Şehîd Delîl Batı Zap bölgesindeki savaş alt yapısını hazırlama sürecinde çok büyük emekler verdi. Gelhat yoldaşımızın azim, çaba, emek ve fedakarlığı sonraki süreçlerde mücadelemize büyük faydalar sağladı. Son derece mütevazı bir yaşamın sahibi olan yoldaşımız, yaşamdaki duruşu, güçlü yoldaşlığı ve özgürlük değerlerine olan sarsılmaz bağlılığı ile tüm yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazanmayı bildi. 27 Aralık 2021 günü Garê alanında gerçekleşen bir düşman saldırısında Yılmaz – Bünyamin Yıldız yoldaşımızla birlikte şehadete ulaşan Gelhat yoldaşımız, her zaman mücadelemize öncülük yapmaya devam edecektir. Yoldaşları olarak Gelhat yoldaşımızın bizlere devrettiği amaç ve hayallerini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.

Nûda yoldaşımız, Mûş'ta yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Fakat ailesinin çeşitli sebeplerden dolayı İstanbul'a göç etmesinden dolayı orada büyümek zorunda kaldı. Ülkemiz Kurdistan'dan uzakta büyümesinden dolayı Kürtlük özelliklerini çok fazla yaşama imkanı bulamayan yoldaşımız, buna rağmen kendisini var eden özünü korumayı başardı. Türk devlet okullarında 12 yıl okuyan yoldaşımız, ilk çelişkilerini de okul yıllarında yaşadı. Özellikle okulda kimliğine yönelik ırkçı söylemlerin sürekli dile getirilmesi nedeniyle öfkelenen yoldaşımız, bu nedenle kimlik arayışını daha da derinleştirdi. Bu süreçten sonra ailesinin ülkemiz Kurdistan'dan neden göç etmek zorunda kaldığını, halkımız üzerinde yürütülen soykırım politikalarının nedenlerini daha fazla sorgulayan yoldaşımız, her geçen gün özüyle bu soruların cevaplarıyla birlikte özünü de bulmaya başladı. Özellikle PKK ve Rêber Apo'nun büyük bir fedakarlık ve özveri ile halkımızın öz değerleriyle buluşturması ve bunun için amansız bir mücadele yürütmesi, Nûda yoldaşımızı derinden etkiledi. Bu nedenle mücadele gerçekliğimizi daha yakından tanımak için arayışlara giren yoldaşımız; ilk olarak devrimci, yurtsever gençlik hareketi ile tanıştı. Bu süreçte tanıdığı yurtsever gençlerin yaşam duruşlarından ve yaklaşımlarından etkilenen Nûda yoldaşımız, kimi faaliyetlere katılmaya başladı. 2011 yılında yaşanan Wan depreminde halkımıza yönelik ırkçı söylemlerin ayyuka çıkması ve Roboskî'de 34 insanımızın vahşice katledilmesi üzerine mücadeleye daha aktif katılma kararlılığına ulaşan Nûda yoldaşımız, yaptığı bir değerlendirmede halkımıza yönelik onur kırıcı yaklaşımların ve katliamların olduğu bir yerde sadece oturup seyretmeyi doğru bulmadığını ifade ederek devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarına katıldı. Artık halkımızın özgürlük mücadelesiyle daha fazla bütünleşen yoldaşımız, günden güne kendisini geliştirerek aktif bir katılımın sahibi oldu. Aynı zamanda özüyle buluşmanın coşkusunu yaşayan yoldaşımız, mücadelesini de bu temelde büyütmenin arayışına girdi. Yaptığı başarılı çalışmalardan dolayı bir defa gözaltına alınan Nûda yoldaşımız, burada düşman gerçekliğini daha iyi anlamaya başladı. Burada düşmanın tüm psikolojik saldırılarına karşı direnen yoldaşımız, bu baskıları daha fazla mücadele etmenin gerekçesi yaptı. 9 Ocak 2013 günü Paris'te özgürlük mücadelemizin öncülerinden Sara – Sakine Cansız ve beraberindeki Leyla ve Rojbîn yoldaşlarımızın korkakça hedef alınarak şehit edilmesi Nûda yoldaşımız için özgürlük mücadelesine katılımın en büyük gerekçesi oldu. Bu temelde aynı yıl yüzünü Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız, gerilla saflarına katılarak mücadelesini yeni bir safhaya taşıdı.

Gerilla saflarına katıldıktan sonra Şehîd Nûda Karker – Nazan Bayram yoldaşımızın ismini alarak mücadeledeki duruşunu ilk andan itibaren belirledi. Nûda yoldaşımızın gerilladaki ilk günden itibaren etkilendiği temel husus gerillalar arasındaki eşitlik oldu. En eski gerilla ile en yeni gerillanın eşit şartlarda ve eşit konumda olması Nûda yoldaşımız için yeni bir durum olmakla birlikte özlediği yaşam biçiminin ta kendisiydi. Yeni savaşçı eğitimini Garê bölgesinde gören yoldaşımız, burada aldığı ideolojik eğitimlerle kendi gerçekliğini daha iyi anlamaya başladı. Düşmanın kadınlar başta olmak üzere toplumda yarattığı tahribatın etkilerini kişiliğinde çözümleyen yoldaşımız, özgür kadın çizgisine ulaşmak için yoğun bir çabanın içerisinde oldu. Bu çabalarında önemli sonuçlar alan yoldaşımız, saflığı, temizliği ve dürüst katılımı ile tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Gerilla savaş sanatına büyük bir ilgi gösteren Nûda yoldaşımız, ancak yetkin bir gerilla olması durumunda düşmana duyduğu öfke ve nefreti eyleme dönüştürebileceğinin farkındaydı. Bu anlamda askeri eğitimlere büyük bir coşku ve heyecanla katılan yoldaşımız, kısa sürede birçok taktiği öğrendi. Eğitim boyunca yaşamdaki fedakar, emekçi, coşkulu ve olgun duruşuyla tüm yoldaşlarının dikkatini çeken yoldaşımız, örnek bir YJA Star gerillası oldu.

Askeri anlamda daha fazla gelişmek ve halkımızın özgürlük talebine cevap olmak için sürekli yoğunlaşan Nûda yoldaşımız, mücadelemizin açığa çıkardığı engin tecrübeleri edinmek istedi. Bu temelde ilk olarak Şehîd Rojîn Gewda akademisinde kadın yoldaşlarıyla birlikte operasyon eğitimi gören yoldaşımız, daha sonra da uzmanlaşma eğitimi alarak kendisini askeri anlamda yetkinleştirdi. Artık kendisinden emin, güçlü ve tecrübeli bir YJA Star gerillası olan Nûda yoldaşımız, pratik çalışmalara katılmayı dört gözle bekledi.

Türk devletinin 2015 yılından itibaren halkımıza ve özgürlük mücadelemize yönelik kapsamlı bir saldırı başlatması üzerine savaşın yoğun yaşandığı Zap bölgesine geçen Nûda yoldaşımız, kısa sürede buradaki savaş şartlarına uyum sağladı. Uzman bir kadın militan olarak üstlendiği görev ve sorumlulukları yerine getirerek öncülük misyonuna denk bir duruşun sahibi oldu. Zap bölgesinde yaklaşık dört yıl boyunca mücadele eden yoldaşımız, burada düşmana karşı gerçekleştirilen birçok eylemde yer aldı. Türk ordusuna ağır darbelerin vurulmasında etkin bir rol üstlenen yoldaşımız, cesaret ve kararlı duruşuyla tüm yoldaşlarının gücüne güç kattı. Zap bölgesindeki yoğun pratiğinin ardından bu süreci değerlendirmek ve gerekli dersleri çıkararak daha büyük çıkışlar yapmak için ideolojik eğitime geçme önerisinde bulunan Nûda yoldaşımız, bu temelde Şehîd Bêrîtan Özgür Kadın Akademisi'ne geçti. Burada aldığı eğitim ve yaşadığı yoğunlaşmalarla kişiliğinde önemli değişimler yaratan yoldaşımız, daha iddialı bir militan haline geldi. Özellikle özgür kadın çizgisini kendisinde yaratmak için önemli yoğunlaşma süreci yaşayan yoldaşımız, sistem tarafından kadına dayatılan geri, gelenekselci anlayışları daha fazla bilince çıkararak, bunlarla mücadele etti. Böylece özgür bir kadın militan olarak dönem görevlerine daha fazla sahip çıkarak bunları pratikleştirmenin arayışında oldu.

Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra düşman saldırısının en yoğunlaştığı alanlardan biri olan Heftanîn'e geçme önerisinde bulunan yoldaşımızın bu önerisi yerinde görülerek bu alana geçti. Heftanîn alanında Türk devletinin gerçekleştirdiği operasyona karşı eyleme geçen ilk yoldaşlarımızdan biri olan Nûda yoldaşımız, burada düşmana etkili darbelerin vurulmasını sağladı. Yoldaşlarıyla birlikte düşman saldırılarına geçit vermeyen Nûda yoldaşımız, ilk andan itibaren tüm yoldaşlarının saygı gösterdiği ve örnek aldığı bir militan oldu. Daha sonra 2020 yılında gelişen yeni işgal saldırısına da en etkili cevap veren yoldaşlarımızdan biri olarak direnişin büyütülmesinde öncülük yaptı. Türk ordusunun tüm imkanlarını seferber ederek gerçekleştirdiği saldırılara karşı fedaice direnen Nûda yoldaşımız, Heftanîn'de yazılan tarihi direniş destanının yaratıcılarından biri oldu. Türk ordusunun Heftanîn bölgesinin kimi alanlarını işgal etmesine rağmen burada kalarak direnişin sürdürülmesinde ısrarcı olan Nûda yoldaşımız, bu süreçte de rolünü oynamaya devam etti. Fedai bir ruha ve asla yenilgiyi kabul etmeyen bir duruşun sahibi olan Nûda yoldaşımız, 11 Mayıs 2021 günü şehadete ulaşarak büyük bir iddia ve kararlılıkla başladığı özgürlük yürüyüşünü zirvede tamamlamayı başardı. Yoldaşları olarak Nûda yoldaşımızın bizlere devrettiği özgürlük mücadelesini mutlaka zaferle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz.

Yılmaz yoldaşımız, Amed'in Pasûr ilçesinde yurtsever ve Kürtlük değerlerine bağlı bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin bu özelliğinden dolayı Yılmaz yoldaşımız da özlü bir şekilde yetişti. İlk okulu doğup büyüdüğü köyde okuyan yoldaşımız, daha sonra Pasûr'a geçerek eğimine burada devam etti. Her ne kadar Türk devletinin okullar yoluyla Kürt gençlerini asimile ederek onları özlerinden koparmaya çalıştığının bilincinde olsa da okuyup halkımıza layık bir evlat olmak istedi. Bu bilinçte olduğu için Türk devletinin asimilasyon politikalarından kendisini korumayı esas aldı. Daha sonra liseye deva etmek için Amed merkeze geçen Yılmaz yoldaşımız, ilk çelişkilerini de burada yaşamaya başladı. Her ne kadar Türk devlet gerçekliğinin bilincinde olsa da Amed'de düşman gerçekliğini daha net bir şekilde gördü. Halkımızın en meşru hak taleplerine dahi acımasızca saldırması nedeniyle büyük öfke duydu. Her geçen gün düşmanın bu soykırımcı yüzünü daha net bir şekilde gören Yılmaz yoldaşımız, bir Kürt genci olarak halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini düşündü. Bu temelde arayışlara giren yoldaşımız, ilk olarak devrimci, yurtsever gençlik faaliyetlerinde yer alarak örgütlü mücadeleye katıldı. Böylece özgürlük mücadelemizi daha yakından tanıma imkanına kavuşan yoldaşımız, günden güne mücadele temposunu daha da yükseltti. Özellikle Rêber Apo gerçekliğini tanıdıkça mücadele coşkusu daha da artan yoldaşımız, yer aldığı çalışmalarda öncü konumuna ulaştı. Birçok gencin örgütlenmesinde, bilinçlenmesinde ve özgürlük saflarına katılmasında emek sahibi olan Yılmaz yoldaşımız, devrimci görevlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirdi. Bu nedenle düşmanın hedefi haline gelen yoldaşımız, bir defa düşman tarafından gözaltına alındı. Burada düşmana karşı devrimci bir tutum gösteren yoldaşımız, militanlık duruşundan hiçbir şekilde taviz vermedi. Halkımızın uzun yıllar büyük bedeller vererek gerçekleştirdiği Rojava Özgürlük Devrimi'nden etkilenen Yılmaz yoldaşımız, bu nedenle mücadelesini daha da büyütüp halkımızın özgürlük umuduna cevap olmak istedi. Bu yönlü arayışlara giren Yılmaz yoldaşımız, Türk devletinin sahte barış söylemlerinin aksine halkımızı soykırımdan geçirmek istediğinin bilincinde oldu. Buna karşı bir Kürt genci ve devrimcisi olarak en temel görevinin halkımızın savunmasını güçlendirmek olduğunu düşünen yoldaşımız, bunun da ancak gerillanın büyütülmesi ile mümkün olabileceğine inandı. Bu temelde 2013 yılının sonlarına doğru yüzünü Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız, gerilla saflarına katılarak halkımızın özgürlük mücadelesinin yılmaz bir savaşçısı oldu.

Gerilla saflarına katıldıktan sonra ilk eğitimini Garê bölgesinde gören Yılmaz yoldaşımız, aldığı bu eğitimlerle kısa sürede dağ ve gerilla yaşamıyla bütünleşti. Gerillanın derin yoldaşlık ilişkileri ve komünal yaşamından etkilenen yoldaşımız, iyi bir Apocu militan olmak için kendisini ideolojik ve askeri anlamda yetkinleştirmesi gerektiğinin bilincindeydi. Eğitimlere bu düşünce ile katılan yoldaşımız, aldığı her dersi kişilik özelliği yaparak yaşamsallaştırmak için büyük bir emek ve çabanın sahibi oldu. Bu nedenle kişiliğinde köklü dönüşümler yaratan yoldaşımız, bu duruşu ile birlikte eğitim gördüğü yoldaşlarına da örnek oldu. Askeri eğitimlere büyük bir ilgi ile yaklaşan Yılmaz yoldaşımız, bir an önce güçlü bir savaşçı olarak halkımızın varlığına kasteden saldırılara en güçlü cevabı vermek istedi. Gerilla savaş sanatına bu bilinçle yaklaşan yoldaşımız, kısa sürede mücadelemizin açığa çıkardığı tecrübeleri edinerek önemli bir birikime ulaştı. Eğitim süresinde canlı, aktif ve coşkulu bir katılımın sahibi olan yoldaşımız, tüm yoldaşlarınca saygı duyulan bir Apocu militan oldu.

Eğitimini başarılı bir şekilde bitirdikten sonra yine Garê alanında pratik çalışmalara katılan Yılmaz yoldaşımız, güçlü bir pratiğin sahibi oldu. Bu süreçte Bakurê Kurdistan'da gelişen Öz yönetim Direnişi'nden derinden etkilenen yoldaşımız, aynı zamanda açığa çıkan devrimci ruhtan da büyük güç aldı. Bu nedenle kendisinin de mücadelesini büyütmesi gerektiğini düşünen yoldaşımız, yaşanan şehadetlere ancak bu şekilde cevap olabileceğini düşündü. Özellikle yakın akrabalarından şehadetlerin yaşanmasından etkilenen Yılmaz yoldaşımız, bu temelde Hêzên Taybet çalışmalarına geçmek için öneride bulundu. Bu arada eline geçen Zîlan – Zeynep Kınacı yoldaşımızın mektubunu okuyan Yılmaz yoldaşımız, Zîlan yoldaşımızın yaptığı değerlendirmelerden ve taşıdığı fedai ruhtan derinden etkilendi. Bu nedenle artık yaşamını bir fedai olarak sürdürmeye karar verdi. Yaşamdaki militanca duruşu ve güçlü iddiası nedeniyle önerisi kabul edilen Yılmaz yoldaşımız, bu temelde temel devre eğitimine katıldı. Burada başta Şehîd Şervan Varto – Önder Aslan yoldaşımız olmak üzere birbirinden değerli birçok fedai yoldaşımızdan eğitim alan Yılmaz yoldaşımız, bu eğitimlerle yetkin bir Apocu militan olmayı başardı. Özellikle fedailer yılı olarak bilinen 2016 yılında gerçekleşen fedai eylemlerden ve bu eylemleri gerçekleştiren yoldaşlarının duruşundan etkilenen Yılmaz yoldaşımız, kişiliğinde önemli dönüşümler gerçekleştirerek kendisini tamamen özgürlük mücadelesine adadı.

Daha sonra Hêzên Taybet bünyesinde çeşitli çalışmalarda yer alan Yılmaz yoldaşımız, teknik bilgisi ve keskin zekası ile mücadelemizin büyütülmesinde önemli bir emeğin sahibi oldu. En temel gündemi ve önceliği özgürlük mücadelemizi sürekli geliştirilmesi olan yoldaşımız, bu anlamda arayışları ve yaptığı önerilerle öne çıktı. Türk devletinin başta Medya Savunma Alanları olmak üzere gerilla alanlarına ve halkımıza yönelik geliştirdiği saldırılarına karşı savaşı Türkiye şehirlerine yaymak için yoğunlaşan Yılmaz yoldaşımız, yaptığı önerilerle yoldaşlarını da ikna etmeyi başardı. Türk devletinin savaşı tüm gerçekliği ile yaşamasını ve hissetmesini isteyen yoldaşımız, ancak bu şekilde halkımızın özgürlük mücadelesinin zafere ulaşabileceğine inandı. Bir yandan bu yönlü yoğunlaşmalarını sürdüren Yılmaz yoldaşımız, diğer yandan da kendisine verilen tüm görev ve sorumlulukları eksiksiz ve başarılı bir şekilde yerine getirdi. Güçlü, samimi ve dürüst yoldaşlığı, fedakar, emekçi ve mütevazı kişiliği ile birlikte çalıştığı ve mücadele ettiği tüm yoldaşlarının saygısını kazanan Yılmaz yoldaşımız, örnek bir Apocu militan olmayı başardı.

27 Aralık 2021 günü Garê bölgesinde gerçekleşen bir düşman saldırısında beraberindeki Gelhat Cûdî yoldaşımızla şehitler kervanına katılan Yılmaz yoldaşımız, her zaman önümüzü aydınlatan meşale olacaktır. Yoldaşları olarak Yılmaz yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimizin amaç ve hayallerini gerçekleştirene kadar mücadelemizden asla geri adım atmayacağımızın sözünü veriyoruz.

26 Aralık 2025

HPG Basın İrtibat Merkezi