Basına ve Kamuoyuna!
1. 29 Ağustos günü sabahı Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Radar ve Sineht tepeleri çevresinde işgalci TC ordu birlikleri geniş bir pusu faaliyeti yürütmektedir. Alandaki pusulama faaliyeti halen devam etmektedir.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 23 – 28 Ağustos tarihleri arasında işgalci TC ordusunun Muş’a bağlı Kozmê ve Sêmalê alanlarında gizli birliklerle pusulamalar yapmaktadır.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
Önderliğimizin ve hareketimizin yapmış olduğu tarihi çağrı doğrultusunda sürdürdüğümüz demokratik çözüm yürüyüşümüz büyük fedakârlıklarla sürmektedir. Bu çerçeve de Dersim ve değişik alanlardan gelen 2 grubumuz Medya Savunma Alanlarımıza ulaşmıştır.
- Ayrıntılar
Dağlar Kürdistan coğrafyasıyla neredeyse eş anlamlı olarak ele alınan birer gerçekliktirler. Kürdistan’da dağ ve dağlar denildiğinde her zaman özgür yaşama arayışı ile başkaldırış akıllara gelir. Öyle ki kürdün özgürce nefes alıp verdiği coğrafik parçaların başında dağlar gelir.
Nedeni açıktır; Kürtler bugünlere gelmişlerse, gelebilmişlerse borçlu oldukları en temel dayanakları dağlar olmuşlardır. Kürdistan tarihin fi döneminden beri sürekli işgalleri yaşamışlar. Kürtler sadece son yüz yılda param parça edilmemişlerdir, Kürtler dediğimiz gibi tarihin çok gerilerinden başlayarak her zaman her türlü işgali ve talanı yaşamış bir halktır. İşgal edilme belki direk Kürtlerle bağlantılı değildir de. Orası bilinmez. Ancak gerçeklik, Kürtlerin bu coğrafyalarda hep vurulmuş olmalarıdır. Bu vuruşmalarda Kürtler iki duruşla karşılık vermişlerdir; bir dağlara sığınarak direnerek, ikinci bir seçenek olarak ise özelde ovalık alanlarda sessini çıkarmayarak, var olanı kabul ederek. Ve yer yerde Kürtlerin egemenleri durumunda olanların ise teslim olarak ihanet yolunu seçerek.
Bu iki çizgi bugüne kadar çok köklü bir şekilde yaşayabilmiştir. Bir çizgi direnişi esas almış ve bir çizgide teslimiyete kendisini yatırmıştır. Çok uzaklara gitmeden etrafımıza baktığımızda direniş çizgisiyle teslimiyet çizgisini şimdi de net görebiliriz. Birileri devlet kapılarında yağdanlıklar olarak-çoğu zaman da kendi halkına karşı-kullanılırken, birileri dağların doruklara çıkanların arkasında her türden işkenceyi, zorluğu ve ölümü de göze alarak yaşamaya onurlu yaşamaya çalışıyor.
Evet, bu iki çizgi çok net bir şekilde bugünde devrededir. İhanet ve direniş ya da işbirlikçilik ve kahramanlık…
PKK öncülüğünde Kürdistan devrimcileri tam 30 yıldır sert hem de silahlı bir mücadele içerisinde oldular. Her mücadelenin bir barışının ya da uzlaşmasının da olacağı bilinciyle Kürdistan gerillası hep var olan sorunları çözmek, çatışkıya bir son vererek Kürt halkının doğuştan gelen haklarını yeniden elden etmek için bir duruş sahibi olmuştur. En son Kürt halk önderliği 21 Mart Amed Newroz’unda tarihi bir açıklamada bulundu. Kürdistan halkları bu açıklamayı bir manifesto olarak karşıladı ve ona göre de pozisyon aldılar. Kürdistan halkları gibi Kürdistan gerillası da benzer bir pozisyon aldı. Hatta daha ileri giderek Kürt halk önderliğinin yaptığı açıklamaya sonuna kadar bağlı kalacaklarını açıkladılar ve ona göre de Güney Kürdistan’a çekilme sürecine girdiler.
Evet, Kürdistan gerillası var olan sorunları onurlu bir şekilde çözüm yoluna girmesi için her türden fedakârlığı yaparak bugüne kadar bu sürece katkısını sundu. Ne var ki sömürgecilik muhtemelen sömürgecilerin ruh haliyle bağlantılı olarak, Kürtlerin, Kürt halk önderliğinin, Kürdistan halklarının, dostlarının, demokratlarının, aydınlarının derken özelde de gerillanın sarf ettiği çabaları görmemezlikten gelerek, “duymadım, görmedim, söylemedim” üçlüsünü oynuyor. Hem böyle bir üçlüyü oynuyor hem de korkunç derecede şişirilmiş bir ego ile Megaloman bir tarzda “dediğim dedik, çaldığım düdük” diyerek herkesi aşağılıyor.
Özcesi tarihi manifestoya ters bir şekilde söylem ve eylemlerde bulunuyor. Ve öyle görülüyor ki bu ters söylem ve eylemleri söylemeye ve yapmaya devam edecekler. Şişirilmiş egolarından vazgeçmeyecekler.
Sözü çok uzatmadan, bizler bugünlere kimsenin sayesinde gelmedik. Bizler bugünlere öncelikli olarak halkımıza dayandık, dağlarımıza dayandık ve tabii birde bin kere haklı ve doğru olan ideolojimize dayanarak mücadelenin en sertine atıldık. Ve eğer Türkiye’de az da olsa kimi demokratik gelişmeler ve açılımlar olmuş ise bunlarda yine bu mücadele sayesinde ortaya çıkarılmıştır. Eğer 12 Eylül faşist rejimi alaşağı edilmiş ve yerine bugün her zaman devlet içerisinde dıştalananlar iktidara gelmiş ise yine bu mücadelenin sayesinde olmuştur. Ve tabii eğer bugün burnundan kıl aldırılmayan maço generaller zindanlara atılabiliyorlar ise yine bu mücadelenin ortaya çıkardığı direniştendir.
Hulasa, özgürlük çığlıklarımızı, özgürlük arayışlarımızı, kimseye boyun eğmeden yaşama arzumuzun en yalın bir şekilde yaşandığı ve haykırıldığı yerlerin başında yine Dağlar gelmektedir. Halkımızın ve gerillamızın Özgürlük dağları gelmektedir.
Bunun için diyoruz ki, birilerinin inadına tasfiye etme çabalarına karşı yeniden daha güçlü bir şekilde TEK YOL YİNE DAĞLAR diyerek dağların yolunu tutmaya çağırıyoruz…
Hayri Engin
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuouyuna!
Demokratik çözüm yürüyüşü çerçevesinde büyük duyarlılık ve hassasiyetle sürdürdüğümüz yürüyüşümüz devam etmektedir. Botan ve Dersim Sahalarından yola çıkan gruplarımız 23 Ağustos tarihinde Medya Savunma Alanlarımıza ulaşmıştır.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 18 ve 20 Ağustos tarihleri Arasında işgalci TC ordusu Batmana bağlı Sason mıntıkasında yoğun askeri hareketlilik geliştirmiştir. Ayrıca Batmana bağlı Mawa, Mehina ve Guharê mıntıkalarına da skorski helikopterlerle indirmeler yapılmıştır.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
Önderliğimizin ve Hareketimizin aldığı karar ve yürürlükteki Demokratik Çözüm yürüyüşü çerçevesinde Karadeniz, Dersim ve Serhat bölgelerinden yola çıkan gruplarımız Medya Savunma Alanlarımıza TC ordusu hareketliliğine rağmen ulaşmıştır.
- Ayrıntılar
Halkımıza ve Kamuoyuna!
15 Ağustos tarihi adımımızın yıldönümünü andığımız bu önemli süreçte Kahraman Şehitlerimizi anarak büyük özgürlük yürüyüşünü her zamankinden daha güçlü sürdüreceğimizin sözünü yeniliyoruz.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 20 Ağustos günü saat 17.00 ile 19.00 arası Medya Savunma Alanlarımızdan Zap 'a bağlı Talisa, Erbiş köyü, Erbiş boğazı ve Şehit Çolemerg mıntıkaları işgalci TC Ordusu tarafından obüs ve havanlarla bombalanmıştır.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 19 Ağustos günü saat 11.00 ile 12.00 arası işgalci TC ordusuna ait savaş uçakları Medya Savunma Alanlarımızdan Zap bölgemiz üzerinde alçak uçuş yapmıştır.
- Ayrıntılar