Basına ve Kamuoyuna!
1. 22 Şubat günü saat saat 20:30'da Suka Jêr Mahallesinde gerilla güçlerimiz bir suikast eylemi gerçekleştirmiş ve burada 1 Daiş çetesi öldürülmüştür.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 21 Şubat günü saat 14:30'da ve 21:00'de Medya Savunma alanlarımızdan Kandil bölgesi sınır hattında bulunan İran karakolları Dola Kokê alanına bağlı Şehit Ronahi, Şehit Nuda, Şehit Dilbirîn ve Casusan tepelerine yönelik obüs ve havanlarla bir bombardıman gerçekleştirmiştir.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 20 Şubat günü(bugün) saat 00:00 - 05:00 arasında Hakkari'nin Şemdinli ilçesine bağlı ve TC ordusu denetiminde olan Mamreş tepesi ve Girana karakolu Avaşin alanı sınır hattında bulunan Mêrgê ve Tepê Ronahî çevresine yönelik obüs ve havanlarla bir bombardıman gerçekleştirmiştir.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 18 Şubat günü saat 01:00 - 03:45 arasında Medya Savunma alanlarımızdan Kandil Bölgesi sınır hattında bulunan İran karakolları Dola Kokê alanına yönelik obüs ve havanlarla bir bombardıman gerçekleştirmiştir.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
Şengal’i Özgürleştirme Hamlesi direniş güçlerimizce devam etmektedir. Bu çerçeve de;
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
Şengal’i Özgürleştirme Hamlesi direniş güçlerimizce devam etmektedir. Bu çerçeve de;
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
Şengal’i Özgürleştirme Hamlesi direniş güçlerimizce devam etmektedir. Bu çerçeve de;
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 13 Şubat günü Şırnak ili sınır hattında bulunan ve işgalci TC ordusu denetiminde olan Tepê Çete Karakoluna askeri takviyelerin yapıldığı gözlemlenmiştir.
- Ayrıntılar
Kusmuk, kusulan şey anlamındadır. Gerçekten de DAİŞ insanlığın kustuğu tüm kötülüklerdir. Deniliyor ya Pandora’nın kutusu, aynen öyle bir kutuda dışarıya fırlamış ne kadar böyle kötülük varsa hepsinin toplama olan bir kusmuk.
Çok uzun bir süre olmasa bile şimdiden Ortadoğu halklarının ruhsal dengesini bozan bir faşizan yapı hale geldiği her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Öyle ki geçmişte insanların kelleriyle kale yapan faşizan ve despot yapılardan daha ileri bir faşizan ve despotluğu günlük olarak sergilemelerinin yanı sıra, insanı katletmenin de en ileri teknolojisini icat etmişe benziyorlar. Koyun‘nun kellesini keser gibi insanların boğazına hiç bir şey olmamış gibi bıçak dayayan ve de kameraların önünde tüm dünyaya göstererek kesen bu yapı sıradan bir insan psikolojisine sahip olamazlar. Yine Ürdünlü pilotu kafese yerleştirildikten sonra benzinle yakan ardından ise kepçelerle üstünden geçerek en sadist bir tarzda katleden bir yapı sağlıklı olamaz. Ya da insan olamaz.
Böyle bir yapı gerçekten de tüm insanlığın başına beladır. Bugün Ortadoğu’da olup bitenler Orta Afrika’da öyle görülüyor ki daha acılı ve sancılı bir şekilde gerçekleştiriliyor. Yüzlerce, binlerce insanın kellesini kesen Boko Haram DAİŞ’in bir benzeri ve hatta kendisidir. Yine Charlie Hebdo’yu yapan zihniyette aynı zihniyette aynı zihniyettir.
Gerçeklik böyle iken o zaman yapılması gerekli olan karşı duruş nasıl olmalıdır? Karşı duruş nasıl alınacaktır?
Dağlarda duyabildiğimiz ve görebildiğimiz kadarıyla DAİŞ’in uyguladığı yöntemin bir benzerini başka ülkelerde uygulamaya kalkışıyorlar. Güya DAİŞ’ten çekinmediklerini ifade etmeye çalışmış oluyorlar. Örneğin Ürdün hunharca katledilen Pilotlarına karşı verdiği cevap hemen idam ve hava saldırıları olmuştur.
Bu ne kadar doğru bir cevabı teşkil edebilir ki? Belki bir pansuman yöntemi olarak bir rol oynayabilir. Lakin pansuman yöntemler asla uzun vadeli olamazlar. Bunlar hep geçici çözümlerdir. Geçici çözümlerin ise insanlığın başına ne kadar büyük belalar yarattığını da bilmem söylememize gerek var mı?
DAİŞ’e karşı mücadele elbette bir kararlılığı gerektirir. Ancak bu kararlılık DAİŞ’in temellerine dinamit koyacak bir zihniyet dünyasıyla mümkündür. Bunun için eğer Arap devletleri DAİŞ’e karşı bir mücadele geliştirmek istiyorlarsa önce kendi içlerinde inanılmaz ölçüde demokrat olacaklardır. Demokrasinin önünü açacaklardır. Halkların renklerini tanıyacaklardır. Kadına öncelik vereceklerdir. Tüm inançlara eşit mesafede aynı saygı temelinde saygı gösterecekleri gibi tüm farklı halk ve etnisiteleri yönetimlere taşıyarak bir nevi kendi iç güvenliklerini sağlama alacaklardır.
Aksi taktirde DAİŞ gibi faşizan yapılar her zaman fitne fesat oyunlarıyla –bugün yaptıkları gibi-içlerine sızarak karşıt mücadeleyi zayıf düşürebileceklerdir. Bunun olmaması için belirttiğimiz gibi önce kendi içimizde Demokratik Ulus modeline yakın bir modeli kabul edeceğiz ve pratikleştirmesi için de çalışacağız.
Bu olursa, o zaman insanlığın kusmuğu olan DAİŞ bir tükürükte dışarıya huruçlanarak atılacak ve hak ettiği yani tarihin çöp sepetine atılacaktır.
Kasım Engin
- Ayrıntılar
Öncelikle 15 Şubat uluslararası komployu şiddetle kınıyorum.1999 yılı 15 Şubat gününde Kürt ve ezilmiş halkların öncülüğünü yapan, önderlik şahsında gerçekleşen komplo sadece Kürdistan değil bütün Orta doğu halkının sahsına yapılmış bir komplodur. PKK gerçekliğinin farkına varıp bitirmek isteyen güçler şahsında gerçekleşen ve büyük etki yaratan komplo süreci ağır ve yoğun geçmiştir. Önderliğin İmralı adasına götürülmesiyle, Kürt ve diğer özgürlüğü bekleyen halklar çok ağır süreçlerden geçtiler. Yaşam tıkanmıştı resmen. PKK bitti biz kazandık diyen devletlere Önderliğin hayır! Asıl şimdi başlıyor hamlesi oldu. Önderliğin yetiştirdiği, gerçekleri anlatabildiği militanlarla PKK dimdik ayakta durdu.
İmralı sürecinden bu yana önderlik paradigmasıyla gün geçtikçe hızla büyüyüp güçlenen PKK uluslararası güçlere en iyi cevap olmuştur. Gerilla hareketi gün geçtikçe mucizeliğini ortaya koydu. Her şartta her koşulda halkı için yaşamayı göze aldı ve Kürdistan olduğu gibi biz gençlerde ışık oldu. Önderliğin bizim şahsımıza gerçekleştirmek istediği yaşamı, bizde önderliğe söz vererek hep beraber inşa inandık ve adım attık. Bir PKK militanı olarak 15 Şubat ı yas olarak görmüyorum. Tam tersine benim şahsıma bir diriliştir. Komployu gerçekleştiren güçlerin düşüncesi önderlerini alırsak biter giderler gibiydi ama tam tersi oldu. Süreç ağır geçmiş olabilir fakat bu komplo yeniden dirilişe vesile oldu. Her gün mücadeleme olan sevdam daha da artıyor. Kinim, nefretim, öfkem daha da büyüyor. Önderliğin düşünceleri, perspektifleri, İmralı adasında gösterdiği irade, kadına verdiği değer ve inanç beni daha da güçlendiriyor. Bize gösterdiği çizgide yürümeyi öğretiyor, her gün özgürlüğe bir adım daha yaklaştığımızı gösteriyor.
Militan kişiliği kendimizde yaratmak, halkı için kendini tamamen feda etmek önderlik çizgisinden geçiyor. PKK’ lileşmek PKK kişilik ve ahlakını almak, önderliği azda olsa anlamak demektir. Teori ve pratikte bir olabilmektir ola bilmektir amacım. .Her saniye her dakika önderliği yaşayarak önderliğe yoldaş olabilmektir amacım. Önderliğin İmralı adasında olması biz PKK militanları için çok üzücü olduğunun belirmek isterim. Ancak her gün her saniye bizimle beraber olduğunu da söyleyebilirim. En anlamlı bütünlük ruhsal ve düşünsel, ideolojik bütünlük ve birliktir. Düzen disiplinimiz, askeri duruşumuz, şehitlere bağlılığımız önderliği hissetmekten geliyor.
Önderlik partiyi bugünlere getirebilmek için büyük mücadeleler verdi. Önderlikle beraber bu mücadeleye başlayan birçok arkadaş şahadete ulaştılar. Geçmişten günümüze kadar binlerce halkımız katledildi, onlarca çocuk faili meçhul cinayete kurban gitti, binlerce militan büyük komutanlar şehit düştü. Yani PKK bu günlere gelebilmek için çok ağır bedeller ödedi. Kendi şahsımda bunlar çok ağır şeylerdir, önderliğe cevap olabilmek için büyük sebeplerdir. Bunları görerek katılımın en iyisini sergilemektir amacım. Bunun yanında çocukken 15 Şubat benim için kara gündü, üzüntüydü, isyandı, çaresizlikti, hayal kırıklığıydı, umutsuzluğa düşüştü. Fakat şimdi 15 Şubat benim için düşman gerçekliğidir, vücudumdan iliklerime kadar inen öfkedir, gün geçtikçe militan kişiliğime güçlenmeme etkendir.
Nujiyan SERHAT
- Ayrıntılar